YERİNDE KULLANILMAYAN MÜFETTİŞLİK

YERİNDE KULLANILMAYAN MÜFETTİŞLİK

Müfettişlik;teftiş edip,araştırma,inceleme,bilgilenip,bilgilendirme,tecrübe ve bilgi birikiminin olduğu makamdır.

Bugün milli eğitim camiasında müfettişlik,bir sorgulama,öğretmenin kursunu bulmaya çalışma makamı olarak işlemektedir.Normal çalışan bir öğretmenin sitresini arttırma,yapmacık hareketlere girmesine sebeb olma,ciddiyetin ötesinde resmiyetin devreye girmesidir.

Bugün bir anket yapılacak olsa,öğretmenlerin % 95’inin müfettişlerden şikayetçi olacağı,müfettişlik makamının yerinde kullanılmayacağını söyleyeceği kesindir.

Öğretmenin talebeye vermiş olduğu birikimin,müfettiş tarafından öğretmene verilmesi gerektir.Teftişte bulunan müfettişin veya bulunduğu makamda tecrübeli olması gereken bu şahsın,kendi birikimlerini öğretmene taşıyarak,daha verimli olmasını sağlaması gerekir.

Müfettişlere her türlü maddi imkan,profluğa kadar çıkacak olan unvan verilerek onların araştırmalarının sağlanarak,elde ettikleri bilgilerini öğretmenlere taşımaları gerekmektedir.Bu araştırmalarını ay be ay broşürler halinde bu bilgi birikimleriyle öğretmene karşı sorumlu olmalıdırlar.Yoksa öğretmenle kavgalı,göstermelik bir yakınlık,çabuk teftişini yapsa da gitse düşüncesinin ötesinde,devamlı beklenmeli,gözlenmeli,acaba şimdi neler getirecek,denilmelidir.

Eğer bugün öğrencilerde bir yetersizlik varsa,bunun temelinde müfettişlik makamının yerinde kullanılmamasında yatmaktadır.Teknik bilgilerle donatılmayan öğretmenin ferdi çabalarıyla oluşacak bir eğitim de ancak bu kadar olur.Oysa eğitimin bir kadro işi olması gerekir.Tıpkı şimdilerde –Kalite yöntemi- sisteminin uygulanmaya çalışılması gibi.Tıpkı bir fabrikadan çıkacak olan bir ürünün çıkmasında 100 kişinin o hedefe yönelerek,o eşyanın alıcıya sağlıklı bir şekilde ulaştırılmasına kadar gösterilen hassasiyet gibi.

İnsan ise bir mamulden geri olmadığına göre,onun yetiştirilmesinde de aynı hassasiyet bir ekip halinde ve bilinçli olarak sürdürülmesi gerekmektedir. Burada müfettişin sorumluluğu,tıpkı fabrikadaki denetleyicinin ötesinde,projeyi üreten,standartlarını belirleyen mühendisin pozisyonunda bulunması gerekir.

Mesela;sınıf öğretmenlerinin birinci sınıftan beşinci sınıfa kadar sürdürdükleri eğitimde her bir müfettiş bir birden beşe kadarki bir sınıf üzerinde her yönüyle araştırma yaparak öğretmenleri takviye etmelidir.O dönemdeki bir insanın ruh haletinden maddi gelişimine kadar geçirdiği devrelerdeki pozisyonunu bir ihtisas alanı seçmelidir.

Bu arada her öğretmeninde her bir yıl bir üst sınıfı okutmasının şu aksaklıkları ortaya çıkmaktadır;Birinci sınıftan alıp beşe kadar götürmesi güzel olmakla beraber,tekrar bire dönen bu öğretmen yirmi beş yıllık öğretmenliğinde her bir sınıfı beşer kere okutmuş olmaktadır.Beş yıl okutan bir öğretmen o alanda,o sınıf konusunda ne derece etkili ve yetkili olabilir?

Oysa her bir öğretmen bir sınıf üzerine eğilecek olsa yirmi beş yılda tek bir sınıfı okutan bir öğretmen o konuda daha mütehassıs ve yetkili bir kişi olacaktır.Ve bu imkanda ona sağlanmalıdır.Oysa zaten birleri bu sene okutacağım,beş seneye kadar da unutacağım diyen bir öğretmen;ilk okul birinci sınıftaki incelikleri,yapılması gerekenleri yeteri kadar elde etmeyecektir.Her bir sınıf içinde durum aynı olacaktır.

Müfettiş bunları göz önünde bulundurarak;öğretmene şunları getir,neden bunlar yok,demektense,lazım olan bu evrakları araştıran,resmiyeti bilen veya bilmesi gereken bir kimse olarak kendisinin temin etmesi gerekir.

Müfettiş öğretmenle kavgalı olmamalı,öğretmen böyle bir kaygıya girmemelidir.

Bakanlık müfettişlerinin dört yılda bir yaptıkları teftişte pek o kadar problem ve sıkıntı olmamakta hatta kendilerini dinlediğim bir çok arkadaş ve kendiminde gözlemlediğim şudur ki;onların bir cümlede olsa söyledikleri ömür boyu unutulmamakta,o tecrübelerden ve gösterdikleri rehberlikten istifade edilmektedir.

Nitekim ilk göreve başladığım yıl okulda teftiş vardı.Dersime giren müfettişin ilk söylediği söz aradan geçen 16 yıl içerisinde hala tazeliğini korumaktadır;Hocam,sen kendini çok yoruyorsun,daha önünde yıllar var,bu kadar yorulma,demişti.

Neden bu hal il müfettişlerinde yok,diye arkadaşlarla konuşurken,bir aşağılık kompleksinin olduğunu sezdiğimi söylediğimde,bir çok kimse bunu tasdik etti.Elbette bu tesbit umum olmamakla beraber,hüküm çoğunluğa göre verilir.

O kişide şunu söylemişti;Çünki buradakiler genelde siyasi kanalla gelmiş kimselerdir.Burada aranması gereken,tecrübe,bilgi,imtihanda başarı,yeteneklerin ön plana çıkması gerekirken,bunun olmamasının neden olduğunu söylemişti.

Öğretmenin beş yıl boyunca okuttuğu halde kesin karar ve kanaatını verememesine rağmen – ve de her gün o öğrenciyle beraber olduğu halde,bir müfettiş yılda bir veya iki defa 15 dakika kaldığı bir sınıfta hem öğretmenin gururuyla oynayabilmekte hem de bir talebe havası içerisinde ona not verebilmektedir.Ne derece sağlıklı bir davranış olacağını her akıl sahibi anlayacaktır.

Bugün milli eğitimde müfettişliğin sağlıklı olarak yerine oturtulmaması,eğitimi baltalamaktadır.Adeta yolluk ve harcırah alma yeri haline gelmektedir.

Dediğim gibi gerekirse her türlü imkan sağlanmalı,yurt dışına gönderilmeli,akademik kariyer verilmeli ve onun birikimleri öğretmene yansıtılmalıdır.

Müfettişlik makamı morel vermeli,moral yıkmamalıdır.Her yönüyle rehberlik yapmalıdır.

Müfettişlik tekrar gözden geçirilmeli,gerçek yerine oturtulmalıdır.

Milli eğitimde işlerin karar ve icrasında,kendisine pek danışılmayan öğretmenlerdir.Karar onun hakkında alınır,ona uygulatılır,ancak kararda ve danışmada o yoktur.Tıpkı bir Milli eğitim bakanının;Şu öğretmenler,öğrenciler olmasa bu bakanlık ne kadar güzel idare edilir,deyişine benziyor.

Oysa birikimi ve tecrübesi olan öğretmendir.En sağlıklı görüş onlardan alınacak görüştür.Öğretmenin yanlış olan görüş ve kararı başkalarının doğru olan görüşlerinden daha doğru bir görüştür.

Milli eğitimin her meselesinde gerekirse tüm öğretmenlerin görüşü alınmalı,milli eğitim sağlıklı bir zemine oturtulmalıdır.

Resmiyetten ziyade ciddiyete bina edilmeli,o yönde yönlendirmede bulunulmalıdır.Aksi takdirde bir şeyi meşru zemine otutturmak için,her türlü gayrı meşru yol denenecektir.

Öğrencinin öğrenmesi,geçer not alması ile orantılı olarak yürümekte veya yürütülmektedir.Talebe açısından durum böyle olduğu gibi,öğretmen ve idare açısından da bu hedeflenmektedir.Seviye tesbit imtihanlarında da bundan öteye gidilmeyip,önemli olanın seviyeyi tutturmak olduğu görülmektedir.

06-10-2002

Mehmet ÖZÇELİK

Loading

No ResponsesOcak 3rd, 2015