VEYL-YAZIKLAR OLSUN!KİME?

VEYL-YAZIKLAR OLSUN!KİME?

Kur’an-ı Kerim-de Veyl yani Yazıklar olsun,kendilerine yazıklar olacak,sonucundan üzüntü duyacak kimseler ve bunların neler olduğu ifade edilmektedir.

Kimlere hangi özelliklerinden dolayı yazık olmaktadır:

1)”İmdi yazıklar olsun o kimselere ki, kitabı elleriyle yazarlar da sonra bununla az bir behâ satın almak için “bu Allah tarafındandır” derler. Artık yazıklar olsun onlara o ellerinin yazmış olduğu şeylerden dolayı. Ve yazıklar olsun onlara o kazanmış oldukları şeylerden dolayı.”[1]

2) “Ve şiddetli bir azaptan dolayı vay kâfirlere!”[2]

3)”Sonra gruplar kendi aralarında ihtilâfa düştüler. Artık görülecek günün en şiddetli azabı, kâfir olan kimseler içindir.”[3]

4)”Hayır. Biz hakkı bâtılın üzerine atarız da onu parçalar da derhal yok olup gitmiş bulunur ve şiddetli azap olsun size o tavsif ettiğiniz şeylerden dolayı.”[4]

5)”Ve göğü ve yeri ve bunların arasında olanları boş yere yaratmadık. Bu, küfre düşenlerin zannıdır. Artık küfre düşmüş olanlara ateşten, büyük bir helâk vardır.”[5]

6)”O kimse ki, Allah onun göğsünü İslâmiyet için genişletmiş te o Rab’binden bir nur üzere bulunmaktadır. -O, hiç kalbleri kararmış kimseler gibi midir?.- Artık Allah’ın zikrinden kalbleri kaskatı kesilmiş olanların vay hallerine!. İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.”[6]

7)”De ki: Şüphe yok ben sizin gibi bir insanım, bana vahy olunuyor ki: Sizin ilâhınız muhakkak ki, bir tek ilâhtır. Artık O’na yönelin ve ondan mağfiret dileyin ve müşrikler için helâk -kararlaştırılmıştır.”[7]

8)”Sonra o guruplar kendi aralarında ihtilâfa düştüler. Artık vay acıklı günün azabından o zulm etmiş olanlara!.”[8]

9)”Herbir yalancının, günâha düşkünün vay hâline!.”[9]

10)”Artık başlarına gelecek günlerinden dolayı vay!. Kâfir olan kimselere.”[10]

11)”Artık o gün vay yalanlayanlar için.”[11]

12)”O ayırma gününün ne olduğunu sana ne bildirdi?. O gün vay hâline yalanlayanların.”[12]

13)”İşte günahkârlara böyle yaparız.O gün vay hâline yalanlayanların.”[13]

14)”İşte biz kaadir olduk, artık ne güzel kaadir olanlar!.O gün vay hâline yalanlayanların.”[14]

15)”Ve orada, yüksek, sâbit dağlar kıldık, ve size bir tatlı su içirdik.O gün vay hâline yalanlayanların.”[15]

16)”Sanki o birer sarı erkek develerdir.O gün vay hâline yalanlayanların.”[16]

17)”Ve onlar için izin verilmez, mazerette de bulunamazlar.O gün vay hâline yalanlayanların.”[17]

18)”Artık sizin için bir hile var ise hemen bana hilede bulunun.O gün vay hâline yalanlayanların.”[18]

19)”Şüphe yok ki: Biz, iyilik yapanları işte böyle mükâfat-landırırız.O gün vay hâline yalanlayanların.”[19]

20)”Yiyiniz ve men’faatleniniz biraz, muhakkak ki, siz günahkârlarsınız.O gün vay hâline yalanlayanların.”[20]

21)”Onlara rukû ediniz denildiği zaman rukû etmezler.O gün vây hâline yalanlayanların.”[21]

22)”Alış verişlerinde hile yapanların vay hallerine.O kimseler ki: İnsanlar aleyhine ölçtükleri zaman tam ölçer alırlar.Ve insanlar için ölçtükleri veya tarttıkları zaman ise eksiltirler.Onlar sanmıyorlar mı ki: Şüphe yok onlar diriltileceklerdir.Bir büyük gün için.Âlemlerin Rabbi için insanların divan duracağı günde.Hayır hayır.. Şüphe yok ki: Günahkârların yazısı elbetteki Siccindedir.Siccinin ne olduğunu sana ne şey bildirdi?.O- bir yazılmış kitaptır. Yalanlayanların o gün vay hallerine.”[22]

23)”Arkadan çekiştiren, gözü ile kaşı ile eğlenen her bir kimsenin vay hâline!.Öyle kimse ki: Bir malı toplamış ve onu tekrar tekrar saymakta bulunmuştur…Sanır ki, onu malı, daima yaşatacaktır.Yok yok öyle değil, elbette ki: O hutameye atılacaktır.”[23]

24)”Artık vay hâline o namaz kılanların ki:O kimseler ki: Onlar namazlarından yanılanlardır.O kimseler ki: Onlar göstericilerdir.Ve menedilmesi âdet olmayan bir şeyi bile men ediverirler.”[24]

25)”Ve dünkü gün onun yerinde olmayı temenni edenler, ertesi sabah diyorlardı ki: Vay sana!. Şüphe yok ki, Allah kullarından dilediğine rızkı bol veriyor, dilediğine de az. Eğer Allah bize lûtfetmese idi elbette bizi de yerin dibine geçirmişti. Ay!. Muhakkak ki, kâfir olanlar kurtuluşa eremezler.”[25]

26)”Sonra Allah Teâlâ ona kardeşinin cesedini nasıl defn edeceğini göstermek için bir karga gönderdi ki yeri eşiveriyordu. Yazıklar olsun bana ben şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini örtmekten âciz mi oldum, dedi. Artık pişmanlığa düşenlerden olmuştu.”[26]

27)”Dedi ki: Vay halime!. Ben çocuk doğurabilir miyim?. Ben bir koca kadınım, kocam da bir ihtiyardır. Şüphe yok ki, bu acâip bir şeydir.”[27]

28)”Eyvah bana!. Keşke falanı dost edinmese idim.”[28]

29)”Ve kitap -amel defterleri meydana- konmuştur. Artık günahkarları onda olanlardan dolayı korkar kimseler görürsün ve derler ki: Eyvah bizlere!. Bu kitaba ne oluyor ki: Küçük, büyük bir şey bırakmaksızın hepsini, saymış, tesbit etmiş!. Ve yapmış oldukları şeyleri hazır buldular ve Rabbin hiçbir kimseye zulm etmez.”[29]

30)”Ve o kimse ki, anasına, babasına: Dedi ki: Uf ikinize!. Beni korkutuyor musunuz ki, ben çıkarılacağım?. Halbuki, benden evvel nice nesiller gelip geçmiştir. Anası ile babası ise Allah’tan medet istiyor, yazık sana!. İmân et, şüphe yok ki, Allah’ın vâ’di haktır -diyorlardı- -Oğulları ise -hemen diyordu ki, bu,-dediğiniz- evvelkilerin efsanelerinden başka değildir.”[30]

31)”Musa onlara -sihirbazlara- dedi ki: Yazıklar olsun sizlere!. Allah’a karşı yalan yere

iftirada bulunmayın, sonra sizi azab ile helâk eder ve muhakkak ki, iftira eden hüsrana uğramıştır.”[31]

32)”Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise dedi ki: Yazıklar olsun size!. Allah’ın sevabı, îmân eden ve iyi amelde bulunanlar için daha hayırlıdır. Ona ise ancak sabredenler kavuşurlar.”[32]

33)”Dediler ki: Vay halimize!.. Muhakkak ki, biz zalimler olmuş idik.”[33]

34)”Andolsun ki: Rabbin azabından hafif bir şey onlara dokunacak olsa elbette diyeceklerdi ki: Eyvah bizlere! Şüphe yok ki, biz zalimler olmuştuk.”[34]

35)”Ve doğru olan va’d -kıyamet günü- yaklaştığı zaman, artık kâfirlerin gözleri muztarip bir hale gelecek -ve diyeceklerdir ki-: Eyvah bizlere!. Biz bundan gaflette bulunmuş olduk. Hayır.. Biz zalimler olduk.”[35]

36)”Demiş olurlar ki, eyvah bize!. Bizi kim uyuduğumuz yerden kaldırdı? İşte bu Rahman’ın va’d ettiğidir ve gönderilmiş olanlar, doğru söylemişler.”[36]

37)”Ve derler ki: Eyvah bizlere!. İşte bu, ceza günü.”[37]

38)”Dediler ki: Yazıklar olsun bizlere. Şüphe yok ki: biz haddi aşanlar olduk.”[38]

20-5-2003

Mehmet ÖZÇELİK

[1] Bakara.79.

[2] İbrahim.2.

[3] Meryem.37.

[4] Enbiya.18.

[5] Sad.27.

[6] Zümer.22.

[7] Fussilet.6.

[8] Zuhruf.65.

[9] Casiye.7.

[10] Zariyat.60.

[11] Tur.11.

[12] Mürselat.14-15.

[13] Mürselat.18-19.

[14] Mürselat.23-24.

[15] Mürselat.27-28.

[16] Mürselat.33-34.

[17] Mürselat.36-37.

[18] Mürselat.39-40.

[19] Mürselat.44-45.

[20] Mürselat.46-47.

[21] Mürselat.48-49.

[22] Mutaffifin.1-10.

[23] Hümeze.1-4.

[24] Maun.4-7.

[25] Kasas.82.

[26] Maide.31.

[27] Hud.72.

[28] Furkan.28.

[29] Kehf.49.

[30] Ahkaf.17.

[31] Taha.61.

[32] Kasas.80.

[33] Enbiya.14.

[34] Enbiya.46.

[35] Enbiya.97.

[36] Yasin.52.

[37] Saffat.20.

[38] Kalem.31.

Loading

No ResponsesOcak 3rd, 2015