CENNETTE NEFSİN İSTEDİKLERİ VARDIR

CENNETTE NEFSİN İSTEDİKLERİ VARDIR
Nefs kelimesi Kur’an-ı Kerimde muhtelif şekillerde geçer.Bunlar;
Nefs (nefse-nefsun-nefsin)olarak 61 kere,Nefsen;14 kere, Nefseke, nefsike, nefsuke;10 kere,Nefsehu-nefsihi-nefsehu;40 kere,Nefsehâ-nefsihâ;2 kere,Nefsî;13 kere,Nufus;1,nufusiküm,1,enfusu-enfuse-enfusi;6 kere, Enfuseküm-enfusukum-enfusiküm;49 kere,Enfusena-enfusina;3 kere, Enfusuhum-enfusehüm-enfusihim-91 kere,Enfusihinne,4 kere,
Böylece farklı şekillerde toplam;297 kere geçmektedir.
Vücudumuzu bir saray gibi düşünürsek;ruh efendi,akıl vezir,kalb sarayın sürekliliğini sağlayan güç-enerji-motor gücü,nefis ise sarayın ihtiyaçları,gelir giderleri…
Veya bir gemi ise;ruh kaptan,akıl dümen,kalb motor,nefis geminin genel ihtiyaçları.
İnsanı hareket ettiren,temelini oluşturan dört esastır;Ruh-akıl-kalb ve nefistir.
Bunların dördü bir arada bir bütündür..biri birisiz düşünülemez.
-Nefis;bir yandan nefis,diğer yandan ne Pis…
Nefis;nefes alan herkes..Ben-sen-o,biz-siz-onlar…
Nefis,hayat sahibi,benlik sahibi.Vahid-i kıyasi..ölçü birimi..Allahı tanıma alet ve ölçüsü.
“Men arefe nefsehu,fegad arefe rabbehu”’Nefsini bilen Rabbisini de bilir.”
Rabbi bilme yollarının en keskini…
Cüce dev..dev cüce..kainatı içerisinde barındıran nokta..noktadaki kainat.
-İmtihan,mücadele ve de yarış…
-İnsan nefesle nefes almakta,insanın nefes borusudur nefes.
Nefis;bütün varlıkların odak noktası..bütün varlıklar ona teveccüh etmekte,o ise Allah’a teveccüh edip bakmakta ve yönelmektedir.
“Ya eyyetühen nefsul mutmainne,irciî ilâ Rabbiki râdiyeten merdiyyeh.”
‘Ey Rabbisiyle mutmainne olmuş yani tatmin bulmuş olan nefis,razı olmuş ve olunmuş olarak Rabbine dön…”
İnsanın sınırsız hayra ve şerre bakan cihet ve duygusu..Rahmani ve hayvani cihet sahibi.Terakki ve tedennisinde sınır konulmamış..yükselebilir yükselebildiği kadar,alçalabilir alçalabildiği kadar.
Kamil insan olmanın sırrı nefiste saklıdır.
-Mevlana ruhu deveciye,nefsi de deveye benzetmektedir.
Nefsin öldürülmesi,ruhun yola yayan gitmesi,hatta ve hatta gitmemesi demektir.
Ruh varlığını diğer üçünün varlığı ve beraberliğiyle bir bütün olarak sürdürür.Dördünün birliğiyle vücut ayakta durur,vücut olur..vücut olarak kalır..yoksa dağılmaya ve yıkılmaya mahkumdur.
“Onlar için altın kadeh ve tepsiler dolaştırılır, canlarının istediği ve gözlerinin hoşlandığı her şey oradadır. Siz orada ebedi kalacaksınız.”
Bu yazıyı yazmama sebeb olan bu ayetteki nefsin memnun edileceği yani nefislerin hoşlandığı her şeyin cennette bulunduğu vaadidir.
Cennette nefis için nefis şeyler bulunmaktadır.
Böylece cennetin hareketi ve de bereketi nefis iledir.
Nefis cennetin zahiri güzelliğinin hareket noktasını oluşturmaktadır.
Mefhumu muhalifiyle;dünyadan ve de cennetten nefsi ve de nefsin istediklerini çıkardığımız zaman,geriye bir şey kalmayacak yani maddenin süsü,ilahi nakşın onlar üzerindeki tezahürü olmayacaktır.
Dünyaya da,cennete de hareket veren güç nefistir.En yüce güç olmamakla beraber,en büyük tezahürün bir ucudur.
İnsanı melekten farklı kılan,onun nefsi cihetidir.
Cinlerden insanı farklı kılan onun maddi yani nefsen madde ve bedene bakan yönüdür.
Allahın bir çok isimleri nefsin devreye girmesiyle açığa çıkmaktadır.
Dinin oluşmasında,helal ve haramların Allah tarafından belirlenmesinde,böylece Allahın Ğaffar,Tevvab,Cebbar vs.gibi isimlerin tezahür etmesine,kitapların özellikle Kur’an-ı Kerimin inmesine sebeb;nefsin varlığı,onun dizginlenmesi,nefsin bozduklarının düzeltilmesi ve düzenlenmesidir.
-Nefis iki tarafı keskin bir kılıç gibi,sahibini de kesebilir,onun için her şeyi de kesebilir.
-Bu dünyada Allah için nefsini feda eden,adeta islam toprağına atıp, islamın suyuyla sulayan insan için,böyle büyük nefis şeyler bulunmaktadır.
-Nefsin iki yönü vardır;Biri Allaha bakan,diğeri ise şeytana bakan yönüdür.
-“Orada nefislerinizin arzuladığı her şey sizindir ve istediğiniz her şey de sizindir.”

-“… Onlar nefislerinin arzuladığı (sayısız nimet) içinde ebedi kalıcıdırlar.”
-“Her nefis, kazandıklarına karşılık bir rehinedir. Ancak Ashab-ı Yemin (sağ ehli) hariç. Onlar cennetlerdedirler…”
-Nefis sahibi kişiler, dünyadaki zevkinden fedakarlık ve ferağat edenler için,her şey vardır.Haramdan kaçıp,helal ile iktifa etmesi halinde büyük ödüller onları beklemektedir.
“Nefs-i emmare, elbette günahları, kötülükleri emreder”
Bu ifade Peygamber olan Hz.Yusufun ifadesidir.Nefsin tehlikesinden Allaha sığınmış,adeta onu Allaha şikayet etmiştir.
Nefis kazanmanın da,kaybetmenin de risk tarafıdır..risk almadır.
Şeytan ise hakkı ve yetkisi olmadan,nefsin dizginini tamamen serbest bırakıp,geçici olarak hoşuna gidecek şeyleri meşru gösterdiğinden,önceden şeytan olmasına sebeb olan insandan böylece öcünü almaya çalışmaktadır.
Hz. Âişe validemiz, (İnsan Rabbini ne zaman tanır?) diye sual edince, Peygamber efendimiz, (Nefsini tanıdığı zaman) buyurdu.. (Edeb-üd-dünya)
“Cenab-ı Haktan korkup, nefsini kötü arzulardan uzaklaştıranların varacakları yer, muhakkak Cennettir.”
“Nefsini tezkiye eden kurtuldu.”
-Bir adam Resulullah aleyhissalatu vesselam’a: “Cennette at var mı?” diye sordu. Aleyhissalatu vesselam da:
“Allah Teala Hazretleri seni cennete koyduğu takdirde, kızıl yakuttan bir at üzerinde orada dolaşmak isteyecek olsan, o seni istediğin her yere uçuracaktır.” buyurdular. Bunun üzerine diğer biri de:
“Cennette deve var mı?” diye sordu. Ama buna Aleyhissalatu vesselam öncekine söylediği gibi söylemedi. Şöyle buyurdular:
“Eğer Allah seni cennete koyarsa, orada canının her çektiği, gözünün her hoşlandığı şey bulunacaktır.”
“Cennette gözlerin görmediği,kulakların işitmediği ve insan kalbine doğmayan her şey vardır.
Allah nasib etsin…
MEHMET ÖZÇELİK
10-07-2009

Loading

No ResponsesOcak 2nd, 2015