MÜSTEHCENLİĞE HAYIR

MÜSTEHCENLİĞE HAYIR

Müstehcenliğe hayır! aslında iffete,namusa,hayaya,insanlığa –evet- demektir.

Küfür ve inkâr ruhun ölümü,müstehcenlik ise onu ayakta tutan desteklerin yıkımıdır.

Müstehcenlik;ruhun yaralanması,kalbin kararması demektir.

Müstehcenlik tüm manevi duyguların devreden çıkıp,devre dışı olmasıyla maddenin devreye girmesidir. Et yığınından ibaret bir insan…

Küfrü tutan son kale müstehcenliktir. ancak müstehcenliğin kendisi de kof ve kokuşmuş bir destektir. O da tümüyle tefessüh etmemiş insanlarca ayakta durmakta,zorla durdurulmaya çalışılmaktadır. Bu insanları kurtarmak müstehcenliği durdurur. Müstehcenliğin ölümüyle ancak bu insanlar dirilir.

Sefâhet ve müstehcenlik kalbi öldüren zehirli bir baldır. İnsana verdiği birkaç dakikalık zevkle bütün ömrünü,belki de ebedi hayatını öldürür,mahveder.

Toplum için şiddet kadar ve ondan da kötü olan sefâhet ve müstehcenliktir. Zira müstehcenlik şiddetin en önemli bir parçasıdır. Müstehcenlik şiddete çıkarılan bir davetiyedir.

Açıkta olan ete saldıran kurt ve kedilerin saldırganlıklarının ortaya çıkmasında elbette en önemli faktör etin ortada ve açıkta olmasıdır.

Tersi yönüyle düşünecek olursak;etin açıkta olmayışı,kurt ve köpeğin duygularının da gizli ve kapalı kalmasına ve zamanla durgunlaşmasına kadar sürecektir.

Böyle de;hayvanlık duyguları galeyanda ve harekette olan hatta bunların hareketlerinin hareketliğine sebeb elbette ve elbette müstehcenliktir.

Müstehcenlik;müstehcen-perestler için kurulmuş bir pazardır.

Müstehcenliğin alıcı bulması,pazarlayıcılarının olması ve bunu arzu edenlerin devamı demektir.

Allah’ın bir çok isimlerinin tecelli edip görünmüş olduğu,tüm güzelliklerin sergilendiği baharın gelmesi,müstehcenlikten dolayı bende bahara karşı bir soğukluk ve kırgınlık oluşturuyor.

Müstehcenliğe hayır! Müstehcenliğe Paydos! Müstehcenliğe son!.

Bu milletin üzerinden bu bir asırdır ki dozer gibi iki şey geçti ve geçirildi;İnkarcılık ve sefâhet. Bu uğurda bir çok kayıplar verildi. Kendi kendimize gelipte toparlanmaya vakit bulamadan bu sefer müstehcenlik dozeri üzerimize sürüldü. Geçmiş inkarcılıkla,gelecek de sefâhetle yok edilmeye çalışıldı ve çalışılmaktadır.

Bu olay üniversite gençliğinden başlayıp,lise-ortaokul ve bu gün ilkokul seviyesine kadar kaydırıldı. Ciddi manada caydırma yoluna gidilmedi,sürekli teşvik edildi. Müstehcenliğe giden yollar açılmakla kalmadı,her vesile ile kolaylaştırıldı,benimsetildi.

Başörtüsü;müstehcenliğin önünde en büyük engel görüldü. İstenilmese de öyle olduğu herkesçe görüldü. Zalim eliyle bir hakikat umuma kabul ettirilmiş oldu.

Tesettüre karşı çıkmak,sefâhet ve müstehcenliğe taraftar olmaktır.

Bütün bu menfiliklere rağmen müstehcenlik tesettürün izzeti karşısında zilletle diz çökmek mecburiyetinde kalmıştır.

Bu, şu demektir;küfrün en büyük bir şubesini oluşturan müstehcenlik,Kur’an-ı Kerim-in bir meselesine karşı koyamayacağının ve yenik düşeceğinin bir görüntüsüdür. İman küfre her konuda olduğu gibi,bu konuda da üstün gelmiştir.

Her bir müstehcen kişi,müstehcen olmayı istese bile,müstehcen kalmayı istemez.

Bilinmelidir ki;sefâhet ve müstehcenlik bu millete,dinine,geçmişine ve geleceğine meydan okumakta,toplu olarak imha etmek üzere tehdit etmektedir.

Millet olarak böyle bir tehdit altındayız.

Bu bir kampanya değil,ölmemek ve tükenmemek için mecburi bir tedbirdir.

Mareşalı er-den ayıran fark;onun Formasıdır. İnsanın forması ise onun örtüsüdür. Müstehcenlik o farkı kaldırır. Askerin,görevlinin forması nasıl önemsiz görülemezse,her bir insanın,özellikle kadının forması olan örtüsü önemsiz görülemez.

Eğer farklı bir forma bizler için önemli olmamış olsaydı;Cenâb-ı hak bizlere de diğer varlıklar gibi fıtri,yaratılıştan gelen bir elbise giydirebilir,dünyaya da öyle gönderebilirdi.

Öyle olmadığına göre;insanlar formalarını takınmalı,müstehcenlikten uzak kalmalıdır.

Müstehcenlik rütbesizliktir.

Artık zaman forma giyme,rütbe takınma zamanıdır.

Evet,müstehcenliğe Hayır!!!

“Kızımın iffeti batmakta rezilin gözüne.

Acırım tükrüğe billahi,tükürsem yüzüne.”M.Akif.

05-03-1995

MEHMET ÖZÇELİK

Loading

No ResponsesOcak 1st, 2015