İNSANLARI VE İNSANLIĞI KATLEDENLER
İNSANLARI VE İNSANLIĞI KATLEDENLER
Bu asırda insanlar hem madden hem de manen katledilmektedirler. Her iki zulmede sahne olunmaktadır.
Maddi hayatları hunharca,vahşice katledilmektedir. Aslında bu,küfrün yıllarca birikmiş olan kusmuğu ve hıncıdır.
İnsanlık,insan hakları tellallığı yapanların,yüzsüz yüzlerini örtmeğe çalışıp,zulmü görmemelerinin faturası kişi ve toplum açısından çok güç olacaktır. Zira;”Küfür devam eder,Zulüm devam etmez.” Ve;
“Zalim Allah’ın kılıncıdır. Onunla intikam alır,sonra ondan intikam alınır.”hakikatı tecelli etmektedir.
Milyonlarca insan;Bosna’da,Çeçenistan’da ve daha bir çok İslam memleketlerinde katledilmiş ve de katledilmeye devam edilmektedir. Akibet;Rus’un akibetine ve de daha hazinine elbette dönecektir.
Gerçek olarak;”Akibet müttakilerindir (Allah’dan hakkıyla korkanlarındır)”[1]
Bu maddi kayıplarla beraber,birde manevi yani insanların ve insanlığın ebedi kaybı vardır ki;hiçbir maddi ölçüyle ifade edilemeyecek derecede büyük bir kayıptır.
Kimdir üstün? İnsanların ebedi hayatlarını kaybettirenler mi? Yoksa insanların ebedi hayatlarını kurtaran ve kurtarmaya çalışanlar mı?
Dünyadaki bütün gayretler insanların ebedi hayatlarını kaybettirme yönünde,çarkta o yönde dönmekte ve döndürülmektedir.
Evvela insanların yaptıklarının isabetli olması ve olabilmesi için,kendilerinin isabetli olması gerekir.
Kaderin adaletine rağmen,insan her vesile ile zulmeder.
Maalesef,maddeyi kıble edinip,maneviyatı unutan insanlık;başka değil,madde ve maddeleri tarafından boğulmaktadırlar. Oysa;maddiyat maneviyatla kaim,maneviyat maddiyatla daimdir.
Namus duygusu olmayan bir insanın ve bir toplumun namusa ve namusluya bakış açısı ve değerlendirmesi ne kadar ve nasıl olabilir?
Kahraman Maraş’ta yaşandığı gibi… Eskiden fransız namusumuza hakaret ederdi. Her halde şimdi ona pek de gerek ve iş kalmadı? Çünkü şimdi dünyada fransız marka ve fransız yapılı bir nesil ve toplum bu işi yapmakta,onlara devredilmiş gibi görülmektedir.
İşte katledilen nesiller ve katledenler…
Dünyada kimler kimi aramakta? Katiller mi aranmakta? Yoksa katiller mi öldüreceklerini aramaktadır? Ne hazin!
Dünya;insan yiyen ve insan katleden bir makine. Akside mümkün…
Evet,dünya kaybetmek için değil,kazanmak için kurulmuştur.
Şu insanların haline baktığımızda;bileniyle,bilmeyeniyle her kesin gündeminde kısır çekişmeler,dar görüşler ve dar düşüncelerle dolu… Alemimizden İslâm küsmüş ve de küstürülmüş. Yerini siyaset,para,madde,ekonomi gibi görüşler almış. Ancak yerine oturmamış,sadece meşgul etmekte.. manevi ve uhrevi esaslar ve düşünceler tecrid edilip,yerini oyalayıcı teoriler almıştır.
“Ümitvar olunuz. Şu istikbal inkilabat-ı içinde en yüksek gür sadâ İslâmın sadâsı olacaktır.”
9-5-1995
MEHMET ÖZÇELİK
[1] A’raf.128,Hud.49,Taha.132,Kasas.83.