ÖLÜME ÇOK YAKINDIM
Hiç bu kadar ölüme yakın olmamıştım.Hayatı hiç bu kadar saf ve berrak olarak tanımamıştım.Her şeyi bu hayattan ibaret görüyor,her şeye karşı da ilgisiz kalıyordum.Ancak ölüme olan bu yakınlığım hem dünyamı hem de insanların dünyalarına bakış açımı değiştirdi.Artık insanlar benim yanımda farklı bir duruma yükseldiler.
Gaziantepden bir araba almıştık.Adıyamandan oraya gidip almaya cesaret edememiştim.Ehliyetim vardı fakat ustalığım yoktu.Mecburen almamız gerekmekteydi.
Bir arkadaşla beraber gittik,arabayı alıp dönüş yapıyorduk.
Arabayı arkadaşım kullanıyordu.Nasıl olduğunu pek bilemedik.Hafif yağmurun yağması ve yolların biraz ıslak olmasından olsa gerek ki,yoldan çıktık,uçuruma doğru gidiyoruz.Ancak yapacak da bir şeyimiz kalmamıştı.Uçurumdan aşağıya doğru uçuyorduk.Tüm sebebler ve çareler tükenmiş,elde bir şey kalmamıştı.Aşağısı ise gayet mesafeli idi.Oradan kurtulmanın da hiçbir yolu ve imkanı yoktu.
Havada ikimiz böyle bir müddet uçuşu gerçekleştirdikten sonra Bodur bir ağacın üzerine bir kuşun konması gibi konduk.
Uçurum,aşağısı gayet uzak bir mesafe biz ise ikisinin arasında bulunan bodur bir ağacın üzerindeyiz.
İlk defa ölüme bu kadar yakın olmuştum.Kendim ile ölüm arasında adeta ince kıl kadar mesafe kalmıştı.Orada adeta ölüm kalım mücadelesi verdik.
Ağacın üzerine öyle sağlam oturmuştuk ki,az bir sapma olsa düşmemek mümkün değildi.Ölümün bir insanı bu kadar değiştirebileceğini hiç düşünmemiştim.
Şuna kanaat getirdim ki;hiçbir insanı ölümden başka bir şey uyaramaz ve uyandıramaz.
Not:Bunu anlatan arkadaşın gerçekten de insancıllık yönü açıkça belli oluyor,kendisini gösteriyordu.İnsanlarla da hangi fikirde olursa olsun diyalog içerisine giriyordu.
19-10-2003
Mehmet ÖZÇELİK