TARİHTEN SEÇME  MİZAHLAR

 

                     TEK CÜMLE

-Nüktelerin en yamanı,Yahya Kemal’in,İsmail habib hakkındaki bir cümlesidir.

İsmail Habib’in,Anadoluya aid yazılar yazdığı bir hengâmede,Yahya kemal’i,galatada İzmir’den gelen bir vapurdan çıkarken görmüşler:

-Hayırdır üstad,nereden böyle?

-İzmirden geliyorum!..

-Ne yapmaya gittiniz İzmire?

-İsmal habib yazmadan,İzmiri bir göreyim,dedim.

 

                        CEVAP

Peyami Safa’nın,Server Bedi ile fazla samimi olduğu günlerden birinde,Süleyman Nazif’e sormuşlar:

-Peyami Safa nerede oturur?

Düşünme zahmetinde bile bulunmayan Süleyman Nazif,derhal atılmış:

-Server Bedi’nin evinde!...

 

                        ÇİRKİNLE GÜZEL

Şair Baki,güzel meraklısıydı.Zaten,güzele tutkun olmayan kim var?Şüphesiz ki,eski divan şiirinin bu en muhteşem çehresi,güzeli,o devrin bedi’ ölçüleri içinde,herkesten daha derin duyacaktı.

            Evet,şair Baki,Her ne olursa olsun,güzeli sever,çirkinden tiksinirdi.O zamanlarda,Beyazıd tarafında,”Bezmgâh”isimli,dükkanvari bir toplantı köşesi kurmuş olan Baki,bu köşede,hep güzel çehreli insanlarla sohbet etmeye bayılırdı.

            Hulusi isimli,fevkalade çirkin,fakat Baki’nin sohbetlerine düşkün olmak bakımından ruhu güzel bir zat;Baki tarafından Bezmgâha kabul edilebilmek için bir çare bulur.Azmi siminde,gayet güzel bir delikanlıyı yanına alıp,Bezmgâha gider.Baki,çirkinlik heykeli Hulusi ile güzellik timsali Azmiyi bir arada görünce,hemen şu beyti kondurur:

             “Hulus, Azmi’yi alur da Bezmgâha gelür

               Bana gelürse de devlet maalkerahe gelür”

(Hulusi gibi güzellik timsali birisi,bana devlet kuşu olarak geldi ama çirkin Azmi ile beraber!...Zaten,kerahetsiz-çirkin olmayan- bir devlet kuşu bana gelmez!..)