NASIL ALDANIYORLAR?
Seksen vagonlu bir tren düşününüz.Bu vagonlardan her birini bir öndeki vagonun çektiği söylenebilir.Fakat iş lokomotife dayandığında,artık”Lokomotifi kim çekiyor?”diye bir sual sorulamaz.Zira,çeken fakat çekilmeyen bir lokomotif olmazsa,trendeki nizam bozulur ve hareket meydana gelmez.
Diğer taraftan bir elma,elma fabrikası olan ağacında yapılmaktadır.Bu ağaç ise,kâinat fabrikasında icad edilmiştir.Eğer elma ağacının da,kâinatın da, nihayetsiz bir ilim ve kudret sahibinin eseri olduğu kabul edilmezse kâinat fabrikasına da bir fabrika,o fabrikaya da başka fabrika icabedecek ve mesele bir noktaya dayandırılamadan sürüp gidecektir.
Bir er emri onbaşıdan,o da yüzbaşıdan ve nihayet baş kumandan da,emri padişahtan alır.”Ya padişah emri kimden alıyor?” şeklinde bir soru sorulamaz.Zira padişah da birinden emir alsa,o da raiyet derecesine iner ve onun emir aldığı zat padişah olur.Yani emir veren,fakat emir almayan bir zatın varlığı muhakkaktır ve o da padişahtır.
Verilen misallerden anlaşılacağı gibi,mahlukatın birbirini silsileler halinde meydana getirmesi mümkün değildir ve onları yaratan fakat kendisi yaratılmamış olan bir kudretin varlığı zaruridir.
Evet,bu hakikatlar,bütün açıklığıyla ortada dururken,Cenâb-ı Hakkı (haşa) kim yarattı! Diye,sual soranlar,sadece cahilliklerini ortaya koymuş olacaklardır.