HZ. MUHAMMED'İN MUCİZESİ |
|
İnternetin en
güzel yanlarından birisi de dünyanın bir başka köşesindeki bilimsel bir
tespitten haberdar olabilmemizi ve bunu paylaşabilmemizi mümkün kılması... İşte
önemli bir örnek:
http://www.heartmath.org/research/re...ion/water.html adresindeki
"Sudaki Yapısal Değişimler ve DNA'nın Fiziksel Olarak Ölçülebilir Yeni
Durumlarla İlişkisi" başlıklı makale, "suya dua okumanın" organizmalara etkisini
açıklamakta, dolayısıyla Üstad Ahmed Hulûsi'nin 1972 yılında yayınladığı
Ruh-İnsan-Cin ve 1991 yılında yayınladığı "Dua ve Zikir" isimli kitaplarındaki
suya okumanın önemini vurguladığı şu açıklamalarının bilimsel kanıtı olarak
karşımıza çıkmaktadır:
"Bu arada ortaya bir kap içinde su konur ve okunan dualar bu suya üflenerek daha
sonra bu kişiye peyderpey içirilirse daha da tesirli olur..."
(Ruh-İnsan-Cin kitabı, Cincilik ve Büyücülük bölümü.)
Dua ve Zikir kitabında "Kul Eûzüler" başlıklı bölümde ise okunmuş suyun
içilmesinin faydasına şu vurgu yapılmaktadır:
"... cinnî etki altında olanların, büyü yapılmış olanların, Âyet-el Kûrsî ile
beraber 41 defa bu sûreyi (Muavizeteyn de denilen Kul eûzü’leri) okuyup, ayrıca
bu okuma sırasında, nefesi suya üfleyip içmenin bir hayli faydalı olduğu da
çeşitli kaynaklardan bize ulaşmıştır."
Aslında 1994 yılında yapılmış bir bilimsel çalışmayı günümüze taşıyan, adresini
yukarıda verdiğim sözkonusu İngilizce makalenin çevirisi özetle şöyle:
"Yakın bir geçmişte kendilerine has elektrofizyolojik karakteristikleri
açısından iki yeni fizyolojik durum tanımlanmıştır. Bu durumlar, zihni
sakinleştirmeyi, kişinin farkındalığını kalbe yönlendirerek pozitif duygulara
odaklamayı içeren özel olarak tasarlanmış zihinsel ve duygusal özyönetim
teknikleri ile oluşturulmuştur.
Mevcut çalışma ile bu durumlarla ilişkilendirilmiş psikokinetik etkiler rapor
edilmiştir. EKG izlemesi bireylerin ne zaman söz konusu durumun içinde
olduklarını göstermek için kullanılmıştır. Bu noktada deneklere ağzı kapatılmış
tüplerde arıtılmış su örnekleri verilmiştir. Bu çalışma beş kişi ile yapıldı ve
değişik günlerde toplam on deneme gerçekleştirilmiştir.
Deneklerden büyük bir bardağa konulmuş arıtılmış su örneklerini ellerinde
tutarlarken, beş dakika boyunca suya odaklanmaları ve suyun moleküller yapısını
düşünceleriyle değiştirmeye çalışmaları istendi.
Bitişik bir odada ise karşılaştırma örneği olarak aynı tür tüplerde aynı su
örneğinden bekletildi. Deneklerin elindeki su örnekleri bu işlemden hemen sonra
iki metodla analiz edildi.
Birinci teknikle sudaki yapısal değişiklikler 10 saniyede bir otomatik olarak
ölçüldü. İkinci teknik ile ise deneklerin odaklandığı suyun biyolojik bir
sistemi nasıl etkilediği ölçüldü.
İkinci teknik arıtılmış suyun biyolojik sistemi etkileme yeteneğinin
araştırılmasını içermektedir. Önceki araştırmalarda, hissederek yönelimin DNA'da
çift yönlü yapısal değişikliğe neden olduğu ortaya konduğundan dolayı, bu kez
biyolojik hedefler olarak insan DNA'sındaki yapısal değişimler ele alındı. DNA
şekilleri 210 nm'den 310 nm'e kadar UV spektrometre kullanılarak ölçüldü. 260
nm'deki emilme artışının iki DNA iplikçiğinin denötür olması yani birbirinden
ayrılması nedeniyle meydana geldiği biliniyor. Sonuçlar 260 nm'deki emilme
değerlerindeki yüzdelik değişimler olarak açıklandı. Hem deneye tâbi tutulan
arıtılmış suyun hem de yan odadaki suyun emilme ölçüleri 1.0 ml insan DNA'sına
eklenmesinden önce ve sonra kaydedildi. 3 arıtılmış örnek ve 3 kontrollü örnek
günlük olarak test edildi.
Analizlerinden alınan sonuçlarda deneye tâbi arıtılmış su ile, diğer su
örneklerinin emilme değerleri aralarında önemli bir farklılık tespit edildi.
Sonuçlar, deneye tâbi tutulan suyun daha yüksek emilme değerleri gösterdiğini
işaret ediyordu. Teropatik denekler tarafından işlem gören - biyoenerjiye maruz
kalan- su örneklerinde kızılötesi spektrumunda karakteristik değişiklikler
oluştuğu gözlenmiştir.
DNA deneylerinin öncelikli sonuçları işaret ediyordu ki arıtılmış su örnekleri
emilmede yüzde 0.46 ila 0.36 oranında belirgin bir azalışa neden oluyordu. Etki
küçük n'e rağmen ciddi anlamda önemliydi. Sonuçlar, bu deneklere verilen suyun
DNA'nın anlık gerilimlerinin tersine dönmesine yani emilmenin azalmasına fayda
sağladığını ifade ediyor. Bu araştırmalar, biyoenerji ile yapısı değiştirilen
suyun, bitkilerin ve memeli hücrelerinin gelişiminde farklılık meydana
getirdiğine işaret eden önceki araştırmaların bir uzantısı niteliğinde sonuç
vermiştir.
Ve işte bu hususa işaret eden bir hadis:
İbni Ömer radyallahuanh anlatıyor:
"Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdular ki: "Cibril aleyhisselâm bana
bir ilaç öğretti... Bu bütün hastalıklara devadır... Ve dedi ki: "Ben bu ilacı
Levh-i Mahvuz'dan istinsah edip yazdım." (ilacı şöyle tarif etti "Dam
üzerinden akmayan yağmur suyundan temiz bir kaba alırsın... Üzerine Fatiha
suresini yetmiş kere okursun... Bir o kadar da Ayetü'l-Kûrsi'yi, bir o kadar kul
euzu Bi-Rabbi'n-Nas'ı, La-ilahe illAllahu vahdehu la şeriyke lehu, Lehul mülkü
ve Lehul hamdu yuhyiy ve yumiytu ve Huve hayyun la yemutu Bi-yedikel hayr, ve
huve alâ kulli şey'in Kadiyr'i okur... Sonra yedi gün oruç tutar ve her gün bu
su ile orucunu açar." (Rezin)
Daha önce de birçok Web sitesinde yer verilen haberlerle, Japon araştırmacı Dr.
Masaru Emoto’nun yaptığı çalışmalarla su kristallerinin dua okumadan önceki
biçimi ile duadan sonraki biçimi yanısıra, dinletilen müziğe veya yer
sarsıntılarına göre sergilediği çarpıcı görüntüler yeralmıştı. Dr. Emoto
fotoğrafını çektiği su kristallerinin görüntüsüyle, su moleküllerinin insan
sözünün içeriğinden ve çevrede olup-bitenden nasıl etkilendiğini ortaya koymuş
ve pozitif duygularla yönelinen suyun paralel reaksiyonlar verdiğini
kanıtlamıştı.