Efendisinin düzinelerle kölelerinden yalnızca birisi idi Lokman. Derisinin
siyahlığının aksine, tüm aydınlığını içinde saklamıştı sanki. Diğer köleler
ise tam aksine... Ne onun hikmetli sözleri, nede ağırbaşlılığı ilgilerini
çekmez, sürekli yapmaları gereken işlerden kaytarmaya, kendilerinin olan
zamanlarını; "efendilerinin malı kendilerinin olsa" neler yapacakları
hakkında fikir üretmekle geçirirler. Lokman'ı anlamak bir yana, ondaki
farklılıktan rahatsız dahi olurlar. Fırsat buldukça da efendilerinin
gözünden düşürmek için arkadaşlarına olmadık düzenler kurar, akla gelmedik
yalanlar uydururlar.
Hep aynı geçen günlerinin birinde efendi, meyve yemek istedi ve kölelerini
bağa gönderdi. Herkes topladı; Lokman hariç, topladıklarının çoğunu yediler
diğerleri... Birleştirdiler kalanları ve evin yolunu tuttular.
Efendi:
-Bu nedir.. akşama kadar bununla mı oyalandınız?. Hepinizi
cezalandıracağım... diye kükredi.
Köleler:
-Aman efendimiz, vallahi bizim bir suçumuz yok... Meyveleri Lokman yedi,
dediler.
Lokman:
-Efendimiz, iznin olursa yalnız görüşmek isterim.
Efendi, kabul ettiğini bildirdi teklifi, diğerlerine dışarı çıkmaları için
işaret etti.
Lokman:
-Efendimiz, ben hiç meyve yemedim. Ama kalbinin mutmain olması için bir
tedbir söylerim ..
-Nedir, söyle bakalım.
-Ey kerem sahibi, hepimizi imtihan et. Bizlere fazlasıyla sıcak su içir,
ondan sonra büyük bir sahraya götür bizleri... Sen atlı olarak koştur
hepimizi. O zaman kötülük yapanı gör, Hakkın işlerini seyret..
Aklı yattı efendinin. Zaten Lokman'ın yapmayacağını biliyor, lakin aklına
diğerlerinin suçunu ispatlayacak çare gelmiyordu. Herkesi topladı, getirilen
sıcak suyu içmelerini söyledi, hepsi korkudan içtiler.. Sonra onları
ovalarda kovalamaya başladı. Koşturdu koşturdu.. Nihayet yoruldular.
Başladılar kusmaya. İçtikleri su yedikleri meyvelerin hepsini çıkardı.
Lokman'ında içi bulandı, O da kustu. Fakat karnından halis su geldi.
Oğul: Kıyamet gününde bütün sırlar çıkacak, bilinip görülecek... Sizin de
bilinmesini istemediğiniz sır aşikar olacaktır. Lokman'ın hikmeti bunları
gösterebildi ise, varlığın Rabbi olanın hikmeti nelere kâdir değildir.
(Mevlana mesneviden) |