KUR'AN'DA
TEKRARLAR LİSTESİ, Ne kadar da çok tekrar varmış...
--------------------------------------------------------------------------------
Sanırım hepimiz, Kur'an'da bir çok tekrar olduğunu biliyoruz. Sizin için
üşenmedim, "Bir listesini çıkarayım" dedim. Ancak, o kadar çok tekrar var ki,
şimdilik sadece bir kısmını aktaracağım.
15/28,29- Hani Rabbin meleklere, "Ben kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş
balçiktan bir insan yaratacagim Onu düzenleyip içine ruhumdan üfledigim zaman,
onun için hemen saygi ile egilin" demişti.
17/61- Hani meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik, onlar da saygi ile
egilmişlerdi. Yalniz Iblis saygi ile egilmemiş, "Hiç ben, çamur halinde
yarattığın kimse için saygı ile eğilir miyim?" demişti.
18/50- Hani biz meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik de Iblis'ten
başka hepsi saygi ile egilmişlerdi. Iblis ise cinlerdendi de Rabbinin emri
dişina çikti
2/34- Hani meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik de Iblis hariç bütün
melekler hemen saygi ile egilmişler, Iblis (bundan) kaçinmiş, büyüklük taslamiş
ve kâfirlerden olmuştu.
20/116- Hani meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik de, Iblis'ten
başka melekler hemen saygi ile egilmişler; Iblis bundan kaçinmişti.
38/71- Hani, Rabbin meleklere şöyle demişti: "Muhakkak ben çamurdan bir insan
yaratacağım."
38/72- "Onu şekillendirip içine ruhumdan üfledigim zaman onun için saygi ile
egilin."
7/11- Andolsun, sizi yarattik. Sonra size şekil verdik. Sonra da meleklere,
"Adem için saygı ile eğilin" dedik. İblisten başka hepsi saygı ile eğildiler. O,
saygı ile eğilenlerden olmadı.
******************************
7/19- "Ey Adem! Sen ve eşin cennette kalin. Dilediginiz yerden yiyin. Fakat şu
agaca yaklaşmayin. Yoksa zalimlerden olursunuz."
2/35- Dedik ki: "Ey Adem! Sen ve eşin cennete yerleşin. Orada dilediginiz gibi
bol bol yiyin, ama şu agaca yaklaşmayin, yoksa zalimlerden olursunuz."
***************************
2/38- "İnin oradan (cennetten) hepiniz. Tarafımdan size bir yol gösterici
(peygamber) gelir de kim ona uyarsa, onlar için herhangi bir korku yoktur, onlar
üzülmeyeceklerdir" dedik.
20/123- Allah şöyle dedi: "Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Eger
tarafimdan size bir yol gösterici (kitap) gelir de, kim benim yol göstericime
uyarsa artik o, ne (dünyada) sapar ne de (ahirette) sikinti çeker."
*****************************
11/23- İman edip, salih ameller işleyen ve Rablerine gönülden bağlananlara
gelince, işte onlar cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
29/58- İman edip salih amel işleyenler var ya, onları içinden ırmaklar akan ve
içinde ebedi kalacakları cennet köşklerine yerleştireceğiz. Çalışanların
mükafatı ne güzeldir!
4/122- İman edip salih ameller işleyenleri de ebedî olarak kalacakları,
içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız.
4/57- İman edip salih ameller işleyenleri ise, içinden ırmaklar akan, içlerinde
ebedi kalacakları cennetlere koyacağız
14/23- İnanan ve salih ameller işleyenler, Rablerinin izniyle, ebedi kalacakları
ve içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır.
7/42- İman edip salih ameller işleyenlere gelince -ki biz kişiye ancak gücünün
yettiğini yükleriz- işte onlar cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalıcıdırlar.
65/11- Kim Allah'a inanır ve salih bir amel işlerse Allah onu, içinden ırmaklar
akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar.
18/107,108- Şüphesiz, inanıp yararlı işler yapanlara gelince onlar için,
içlerinde ebedi kalacakları Firdevs cennetleri bir konaktır.
2/25- İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan
cennetler olduğunu müjdele.
2/82- Iman edip salih ameller işleyenler ise cennetliklerdir. Onlar orada ebedi
kalacaklardir
20/75,76- Her kim de O'na salih ameller işlemiş bir mü'min olarak varırsa, işte
onlar için en yüksek dereceler, içinden ırmaklar akan, içinde ebediyyen
kalacakları Adn cennetleri vardır.
22/14- Muhakkak ki Allah iman edip salih ameller işleyenleri içinden ırmaklar
akan cennetlere koyacaktır. Şüphesiz Allah dilediğini yapar.
22/23- Şüphesiz, Allah iman edip salih ameller işleyenleri içlerinden ırmaklar
akan cennetlere koyacak, orada altından bileziklerle, incilerle
süsleneceklerdir.
******************************************
58/17- Onların malları da, evlatları da Allah'a karşi kendilerine bir yarar
saglamayacaktir. Onlar, cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardir
3/116- İnkar edenlerin ne malları ne evlatları, onlara Allah'a karşi hiçbir
yarar saglamayacaktir. Işte onlar cehennemliktirler. Onlar orada ebedi
kalacaklardir
***********************************************
43/2,3- Apaçık Kitab'a andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir
Kur'an yaptık
12/2- Biz onu, akil erdiresiniz diye Arapça bir Kur'an olarak indirdik.
***********************************************
6/32- Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu
Allah'a karşi gelmekten sakinanlar için daha hayirlidir. Hâlâ akillanmayacak
misiniz?
29/64- Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna
gelince, işte gerçek hayat odur. Keşke bilselerdi!
47/36- Şüphesiz dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlencedir.
***********************************
21/41- Andolsun, senden önce de birçok peygamberle alay edildi de içlerinden
alay edenleri, o alaya aldiklari şey kuşativerdi.
6/10- (Ey Muhammed!) Andolsun, senden önce de birçok peygamber alaya alinmişti
da onlarla alay edenleri, alay ettikleri şey kuşatip mahvetmişti.
***************************************
14/31- İnanan kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar, hiçbir alışveriş ve
dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce kendilerine rızık olarak verdiğimiz
şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar.
2/254- Ey iman edenler! Hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin
olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah
yolunda harcayın.
******************************************
2/193- Hiçbir zulüm ve baskı kalmayıncaya ve din yalnız Allah'ın oluncaya kadar
onlarla savaşın.
8/39- Baskı ve şiddet kalmayıncaya ve din tamamen Allah'ın oluncaya kadar
onlarla savaşın.
******************************************
3/198- Fakat Rablerine karşi gelmekten sakinanlar için, Allah katindan bir
konaklama yeri olarak, içinde ebedi kalacaklari, içinden irmaklar akan cennetler
vardir. Allah katinda olan şeyler iyiler için daha hayirlidir.
51/15,16- Şüphesiz Allah'a karşi gelmekten sakinanlar, Rablerinin kendilerine
verdigi şeyleri alarak cennetlerde ve pinar başlarinda bulunurlar. Şüphesiz
onlar bundan önce iyilik yapan kimselerdi.
52/17,18- Şüphesiz Allah'a karşi gelmekten sakinanlar Rablerinin, kendilerine
verdigi şeylerle zevk ve mutluluk duyarak cennetlerde ve nimetler içinde
bulunurlar. Rableri onlari cehennem azabindan korumuştur.
*****************************************
57/1- Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah'ı tespih etmektedir. O, mutlak güç
sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir
59/1- Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah'ı tespih etmektedir. O, mutlak güç
sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
******************************************
30/37- Allah'ın, rızkı dilediğine bol verdiğini ve (dilediğine) kıstığını
görmediler mi? Bunda inanan bir toplum için elbette ibretler vardır.
39/52- Bilmediler mi ki, Allah rızkı dilediğine bol bol verir ve (dilediğine)
kısar. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için elbette ibretler vardır.
42/12-…….Dilediğine rızkı bol verir ve (dilediğine) kısar. Şüphesiz O, her şeyi
hakkıyla bilendir.
29/62- Allah kullarından dilediğine bol verir ve (dilediğine) kısar. Şüphesiz
Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
34/36- Ey Muhammed, de ki: "Şüphesiz, Rabbim rizki diledigine bol verir ve
(diledigine) kisar. Fakat insanlarin çogu bilmezler."
34/39- De ki: "Şüphesiz, Rabbim rizki kullarindan diledigine bol bol verir ve
(diledigine) kisar.
******************************************
3/133- Rabbinizin bağışına ve genişliği göklerle yer arası kadar olup, Allah'a
karşi gelmekten sakinanlar için hazirlanmiş bulunan cennete koşun.
57/21- Rabbinizden bir bağışlanmaya ve eni, gökle yerin genişliği kadar olan,
Allah'a ve Resûlüne inananlar için hazırlanan cennete yarışırcasına koşun.
******************************************
76/30- Allah'ın dilemesi olmadıkça siz dileyemezsiniz
81/29- Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz
******************************************
24/56- Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, Resüle itaat edin ki size merhamet
edilsin.
3/132- Allah'a ve Peygambere itaat edin ki size merhamet edilsin.
35/16- Eğer
Allah dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir
4/133- Ey insanlar! Allah dilerse sizi yok eder ve başkalarını getirir. Allah
buna hakkıyla gücü yetendir.
6/133-…. Sizi başka bir kavmin soyundan getirdigi gibi, dilerse sizi giderir
(yok eder) ve sizden sonra da yerinize diledigini getirir.
76/28- …..Dilediğimizde (onları yok eder) yerlerine benzerlerini getiririz.
14/19- ….. Dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir.
*****************************************
48/14- Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar,
dilediğine ceza verir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
5/40- Bilmez misin ki göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'a aittir. O
dilediğine azap eder, dilediğini de bağışlar.
****************************************
20/7- Sen sözü açığa vursan da, gizlesen de Allah için birdir. Çünkü O, gizliyi
de bilir, ondan daha gizli olanı da.
21/110- "Şüphesiz, Allah sözün açiga vurulanini da bilir, gizlediginizi de
bilir."
16/19- Allah gizlediğinizi de, açığa vurduğunuzu da bilir.
14/38- "Rabbimiz! Şüphesiz sen, gizledigimizi de, açiga vurdugumuzu da bilirsin.
27/74- Şüphesiz senin Rabbin onlarin kalplerinin gizledigi şeyleri de, açiga
çikardiklarini da mutlaka bilir.
28/69- Rabbin, onlarin sinelerinin gizledigini de açiga vurduklarini da bilir.
3/29- De ki: "İçinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir.
33/54- Siz bir şeyi açığa vursanız da gizleseniz de, biliniz ki Allah her şeyi
hakkıyla bilendir.
36/76- (Ey Muhammed!) Artık onların sözü seni üzmesin. Çünkü biz onların
gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz.
5/99-........... Allah sizin açıkladığınızı da, gizlediğinizi de bilir.
11/5- ……..Allah onlarin gizlediklerini de, açiga vurduklarini da bilir.
24/29- …….Allah, açığa vurduklarınızı da, gizlediklerinizi de bilir.
6/3- ……. Sizin gizlinizi de bilir, açığa vurduğunuzu da
60/1- ….. Oysa ben sizin gizlediğinizi de, açığa vurduğunuzu da bilirim
64/4- ….. Gizlediklerinizi de açığa vurduklarınızı da bilir.
************************************
10/36-…... Şüphesiz Allah onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilendir
11/111- ….Şüphesiz Rabbin onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır.
11/112-….. Şüphesiz O yaptıklarınızı hakkıyla görür.
16/28- ……"Hayır! Allah sizin yapmakta olduklarınızı hakkıyla bilmektedir."
16/70- ……Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, (her şeye) hakkıyla gücü yetendir.
16/91- ……Şüphesiz Allah yaptıklarınızı bilir.
2/231- ……Allah'a karşi gelmekten sakinin ve bilin ki Allah her şeyi hakkiyla
bilendir.
2/233- ……Allah'a karşi gelmekten sakinin ve bilin ki, Allah yapmakta
olduklarinizi hakkiyla görendir.
2/271- ……Allah yaptiklarinizdan hakkiyla haberdardir.
2/282- ……Allah her şeyi hakkiyla bilendir.
2/283- …….Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilendir.
2/29- …….O, her şeyi hakkıyla bilendir.
21/4- …….O hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir
21/81- …..Biz her şeyi hakkıyla bileniz.
22/68- ….."Allah yapmakta olduğunuzu daha iyi bilmektedir."
22/75- …..Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.
24/28- …..Allah, yaptıklarınızı hakkıyla bilendir.
24/30- …..Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır.
24/35- …..Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
24/41- …..Allah onların yapmakta olduğu şeyleri hakkıyla bilendir.
24/53- …..Şüphesiz Allah yaptiklarinizdan hakkiyla haberdardir."
24/64- …..Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.
27/88-……Şüphesiz O yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
27/93- ……Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir."
29/45- …… Allah yaptıklarınızı biliyor.
29/62- …… Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
3/73- ……. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir."
31/16- …… Çünkü Allah en gizli şeyleri bilendir, (herşeyden) hakkiyla haberdar
olandir."
31/29- …… Şüphesiz Allah işlediklerinizden hakkıyla haberdardır.
31/34- ……. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, (herşeyden) hakkıyla haberdar
olandır.
33/2- ……. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
33/40- ….. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
33/51- ….. Allah hakkıyla bilendir, halimdir.
33/54- ….. Siz bir şeyi açığa vursanız da gizleseniz de, biliniz ki Allah her
şeyi hakkıyla bilendir.
33/9- ….. Allah yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir.
35/8- …. Şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını hakkıyla bilendir.
36/79- … O her yaratılmışı hakkıyla bilendir."
39/70- …. Allah onların yaptıklarını en iyi bilendir.
4/32- …. Şüphesiz Allah her şeyi hakkiyla bilendir
42/12 …. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilendir.
42/27- ….Şüphesiz O, kullarından hakkıyla haberdardır ve onları hakkıyla
görendir.
42/50- ….. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilendir, hakkıyla gücü yetendir.
48/24- ….. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir.
48/26- ….. Allah her şeyi hakkiyla bilmektedir.
49/1- ….. Şüphesiz, Allah hakkiyla işitendir, hakkiyla bilendir.
49/13- …. Şüphesiz Allah hakkiyla bilendir, hakkiyla haberdâr olandir.
49/16- …. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir."
49/18- …. Allah yaptiklarinizi hakkiyla görendir.
57/3- …. O, her şeyi hakkıyla bilendir
57/4- …. Allah bütün yaptıklarınızı hakkıyla görendir.
58/11- …. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
58/13- …. Allah bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
58/3- …. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
58/7- ..… Allah her şeyi hakkıyla bilir.
59/18- …. Şüphesiz Allah, yaptiklarinizdan hakkiyla haberdardir.
6/101- …. O her şeyi hakkiyla bilendir.
6/73- …. O, hüküm ve hikmet sahibidir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır.
60/3- …. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir.
64/11- … Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
64/2- …. Allah yaptıklarınızı hakkıyla görendir.
67/14- Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir, (her şeyden) hakkıyla
haberdardır.
67/19- ….Şüphesiz O her şeyi hakkıyla görendir.
8/75- …… Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
9/115- …. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
9/16- …. Allah, yaptiklarinizdan hakkiyla haberdardir.
**********************************
3/119- …… Şüphesiz Allah, gögüslerin özünü (kalplerde olani) bilir.
31/23- …… Allah göğüslerin içindekini (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.
35/38- ……. Şüphesiz o, gögüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.
39/7- …….. Çünkü O göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir.
42/24- ……. Şüphesiz O, göğüslerin özünü (kalplerde olanları) hakkıyla bilendir.
5/7- …….. Şüphesiz Allah gögüslerin özünü (kalplerde olani) hakkiyla bilendir.
57/6- …… O, gögüslerin özünü (kalplerde olani) hakkiyla bilendir.
64/4- …..Allah, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.
67/13- ….. Şüphesiz Allah, sinelerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir.
****************************************
20/19- Allah, "Onu yere at ey Mûsâ!" dedi.
20/20- Mûsâ da onu attı. Bir de ne görsün o, hızla akan bir yılan olmuş!
20/21- Allah şöyle dedi: "Tut onu. Korkma! Biz onu yine eski durumuna
döndüreceğiz."
20/22,23- "Sana büyük mucizelerimizden birini daha göstermemiz için elini
koynuna sok ki bir başka mucize
olarak, (alaca hastaligi gibi) bir hastalik sebebiyle olmaksizin bembeyaz bir
halde çiksin."
27/10- "Değneğini at." (Mûsâ değneğini attı) Onu yılanmış gibi hareket eder
görünce, dönüp ardına
bakmadan kaçtı. (Allah şöyle dedi): "Ey Mûsâ korkma! Benim katımda peygamberler
korkmazlar."
27/12- "Elini koynuna sok; Firavun'a ve onun kavmine gönderilen dokuz mucizeden
biri olarak, kusursuz
bembeyaz olarak çıksın. Çünkü onlar fasık bir kavimdir."
28/31- "Değneğini (yere) at." (Mûsâ değneğini attı). Onu bir yılanmış gibi
süratle hareket eder görünce arkasına bakmadan dönüp kaçtı. (Bu sefer şöyle
seslenildi "Ey Mûsâ! Beri gel, korkma. Çünkü sen güvenlikte olanlardansın."
28/32- "Elini koynuna sok. (Alaca hastalığı gibi) bir hastalık sebebiyle
olmaksızın bembeyaz bir hâlde çıksın. Korkudan açılan kolunu kendine çek
(toparlan). İşte bunlar, Firavun ve ileri gelen adamlarına (göstermen için)
Rabbin tarafından (sana verilen) iki delildir. Çünkü onlar fasık bir
kavimdirler."
*****************************
5/120- Göklerin, yerin ve bunlardaki her şeyin hükümranlığı yalnızca
Allah'ındır. O her şeye hakkıyla gücü yetendir.
57/2- Göklerin ve yerin hükümranlığı yalnızca O'nundur. Diriltir, öldürür. O her
şeye hakkiyla gücü yetendir.
42/49- Göklerin ve yerin mülkü (hükümranlığı) Allah'ındır. O, dilediğini
yaratır.