İLK EMİR OKU
Hayat okumayla başlıyor.Dünyaya gelerek etrafını temaşa eden insan,zamanla etrafındakileri tanımaya ve anlamaya başlıyor.Dillendikçe eşyayı birer birer okumaya başlıyor.
Hayat okumak ve okunmak için var edilmiştir.Okunmayan hayat,okunmayan kitap gibidir.
Aslında mirac,hayatı okumanın terfi ettirilmesi ve diploma törenidir.
Yer yüzünü ve kendini okumanın başarısıyla,gökleri ve göklerin ötesini okumadır.Allah insanlara okuması ve kendisinin insanlar tarafından okunması için bir kıymet ve değer vermektedir.
Ancak Neyi,Niçin,Nasıl ve Neden okumalı?
“Yaratan Rabbinin adıyla oku!”[1]
“Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.”[2]
"Kitabını oku! Bugün hesap görücü olarak sana nefsin yeter!" deriz.”[3]
Allah adına yapılan ve Allah adına okunan her şey,Allah için bir kıymet ifade etmektedir.Allah her şeyi kendisi için yapılması veya yapılmaması yönüyle değerlendirmektedir.
O’nun için yapılan her şey bir iyilik ifade eder.İyilik yapanları ise Allah neticesiz bırakmaz.
Nitekim peygamberliğinin başlangıcında Hz.Hatice en büyük moral ve başaracağını rasulullaha şöyle ifade etmişti:
“-Hayır, vallahi Cenâb-ı Allah hiç bir vakit seni perişan etmez... Sen, akrabana iyilik eder, külfetlere tahammül edersin, yoku kazanır, yoksulu kazandırırsın... Misafire ikram eder, ihtiyaç duyanlara yardım edersin...”
Allahın lutuf ve ihsanı okumayla beraberdir.
“Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden daha azında, yarısında ve üçte birinde kalktığını, seninle beraber bulunanlardan bir topluluğun da böyle yaptığını biliyor. Gece ve gündüzü Allah takdir eder. O, sizin onu sayamayacağınızı bildi de sizi affetti. Bundan böyle Kur'ân'dan size ne kolay gelirse okuyun. Allah, içinizden hastalar, yeryüzünde gezip Allah'ın lütfunu arayan başka kimseler ve Allah yolunda savaşan daha başka insanlar olacağını bilmiştir. Onun için Kur'ân'dan kolayınıza geldiği kadar okuyun, namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a güzel bir borç verin (Hayırlı işlere mal sarfedin). Kendiniz için gönderdiğiniz her iyiliği, Allah katında daha hayırlı ve sevapça daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan bağış dileyin. Kuşkusuz Allah bağışlayandır, merhamet edendir.”[4]
Oku sadece bir ifade idi.Elle getirilen bir belge değil,kalbe ilka edilen bir hakikattı.
En önemli okuma ise,insanın kendisini okumasıdır.Çünki insan,alemin fihristesidir.Hadisdeki;-insanın kendisini bilmesi,Rabbisini bilmesi -ifadesi buradan ileri gelmektedir.
İnsan kendisini nasıl okumalıdır.Bu konuda Bediüzzaman hazretleri:
“Kendini başıboş zannetme.”[5]
“Müzekkâ olmadığın için, belki sen kendini o recül-i fâcir bilmelisin. Hizmetini, ubudiyetini; geçen nimetlerin şükrü ve vazife-i fıtrat ve fariza-i hilkat ve netice-i san'at bil, ucb ve riyadan kurtul!.”[6]
“Ey kendini insan bilen insan! Kendini oku... Yoksa hayvan ve camid hükmünde insan olmak ihtimali var!”[7]
“Düşman istersen nefis yeter. Evet kendini beğenen, belayı bulur zahmete düşer; kendini beğenmeyen, safayı bulur, rahmete gider.”[8]
“İşte ey kendini insan zanneden insan! Madem mahiyetin böyledir; seni yapan ancak o zât olabilir ki: Dünya ve âhiret birer menzil, arz ve sema birer sahife, ezel ve ebed dün ve yarın hükmünde olarak tasarruf eden bir zât olabilir. Öyle ise insanın mabudu ve melcei ve halaskârı o olabilir ki; arz ve semaya hükmeder, dünya ve ukba dizginlerine mâliktir.”[9]
“"Ey insan! Kur'anın desatirindendir ki, Cenab-ı Hakk'ın masivasından hiçbir şeyi ona taabbüd edecek bir derecede kendinden büyük zannetme. Hem sen kendini hiçbir şeyden tekebbür edecek derecede büyük tutma. Çünki mahlukat, mabudiyetten uzaklık noktasında müsavi oldukları gibi, mahlukiyet nisbetinde de birdirler."[10]
Kendisini bilen,kendisini tanıyan ve kendisini okuyan bir insan;oku emrindeki hakikata vakıf olan insandır.
Cennetin de en büyük lezzetlerinden biri de okumaktır.
Gerçek okumak,gerçeği okumaktır.Gerçek ise,marifet ve marifetullahtır.Neticesi ise,muhabbet ve muhabbetullahtır.
MEHMET ÖZÇELİK
21-08-2006