MUHAMMED’ÜL EMİN

 

         Peygamberimiz Hz.Muhammed (SAM) 35 yaşındaydı.Allah,henüz onu peygamber olarak görevlendirmemişti.Doğal afetler yüzünden Mekke2deki Kâbe’nin duvarları yıkılmak üzereydi.Onu tamir etmek gerekiyordu.Mekke2nin önde gelen kabilesi olan Kureyş kabilesi,Kâbe’yi tamir etmeye karar verdi.İnşaat başladı.Duvarlar yükselince,Hacer-i Esved’i yerine koyma işinde Mekke’liler arasında tartışma çıktı.Her kabile,bu taşı yerine koyma şerefinin kendisine ait olmasını istiyordu.Neredeyse aralarında savaş çıkacaktı.

            Mekke’liler birbirleriyle savaşa hazırlandılar.Abduddâroğulları bir kaba kan koyub ellerini bu kanla boyayarak savaş yemini ettiler.Adiyoğulları da aynısını yapıp ölene kadar savaşacaklarını söylediler.Kan ve ölüm işareti belirmişti.Bu hal içinde günlerce beklediler.Sonra akıllarına bir çözüm geldi.Aralarından biri,Mescidi Haram’ın kapısından ilk giren kimse,aramızda hakemlik yapsın,dedi.Bu fikri kabul ettiler.Kapıdan ilk giren Hz.Muhammed (SAM) oldu.Oradakiler,onu görünce sevindiler.Çünkü o,güvenilir biri idi.Kimseye haksızlık yapmazdı.Güvenilirliğinden dolayı ona Muhammed’ül Emin lâkabını vermişlerdi.Hepsi de onun hakemliğine razı oldu.

            Hz.Muhammed (SAM) yanlarına gelince,durumu öğrendi.Onlardan bir kilim istedi.Ona bir kilim verdiler.O,kilimi yere serdi ve Hacer-i Esved’i onun üzerine koydu.Sonra bütün kabile ileri gelenlerine,hep birlikte kilimin uçlarından tutup kaldırmalarını söyledi.Onun dediği gibi yapıp kilimi,Hacer-i Esved-in konacağı yere kadar kaldırdılar.Hz.Muhammed (SAM),Hacer-i Esved-i kendi elleriyle yerine koydu.Böylece büyük bir belayı önlemiş oldu.

            Hz.Muhammed (SAM) daha peygamber olmadan önce,Mekke’liler arasında çıkmak üzere olan bir savaşı zekâsıyla önledi.Peygamber olduktan sonra da o zengin zekâsıyla insanlar arasında daima ara buluculuk yaptı.O,insanların arasını bulup,onlara mutluluk verdi.İşte Hz.Muhammed (SAM) böyle saygın bir insandı.”(Hasan-el Nedvi)