”CHP'nin
muhalefet görevini iyi yapamadığı ortada. Ulusalcılar onu ılımlı, liberal
demokratlar ise hırçın, fakat yetersiz buluyorlar. En
doğrusu; üretemiyorlar, çalışıyorlar. Ya silik bir muhalefet yapıyorlar; ya da
olmayacak bir anda ve şekilde -Kuran kurslarında
olduğu gibi- bir anda sanki Türkiye elden gidiyor yaygarasını koparıp, rejim
tehlikesi yaratıyorlar.
CHP, muhalefet de olamıyor. İktidar alternatife olmak için fikri yapılanmayı da
beceremiyor.
O zaman muhalefet, anayasal kurumlara geçebilir ki doğru değildir. Bu devletle
siyaseti karşı karşıya getirir. Tehlikelidir.
Bu arada Sezer'e değineyim.
Hayretler içindeyim. İnanasım gelmiyor.
Kemal Gürüz'ün YÖK Başkanlığı bitmiş!..
Kıvrıkoğlu'nun 28 Şubat'la ilgili 'bin yıl' benzetmesini ödünç alacak olursam;
ben Gürüz'ün sembolleştiği için YÖK sürdükçe ve var
oldukça orada kalacağını düşünmekteydim.
Hayretler içindeyim. İnanasım gelmiyor:
Cumhurbaşkanımız yeni YÖK Başkanı olarak fevkalade isabetli bir seçim
yapmışlar!.. Nasıl oldu, bilemiyorum, ama bu seçim 'too
good to be true' dedikleri cinsten bir şey!
Prof. Dr. Erdoğan Teziç, çok doğru bir isimdir. Son derece 'medeni' bir
insandır, her şeyden önce. Kişilik sorunu olmayan, bunu
tazmin için kavgacı olmayacak bir olgunlukta beyefendidir. Soğukkanlıdır.
Dirayetlidir; kavgacı değildir. Sevecendir; otoriteyle
samimiyeti doğru bileşimde sentezleyen bir yönetim üslubunu haizdir.
Hem akademisyendir, hem idareci. Bunları birbiriyle çelişmeden, biri diğerini
örselemeden bir arada yaşatan nadir
meslekdaşlarımızdandır.
Akl-ı selim sahibidir. Hukukun yanında siyasi bilimlerin de tezgahında
esnekleşmiş bir ilmi yaklaşıma sahiptir.
Hayatta başarılması zor işlerde iyi bir sicile sahipdir; Galatasaray Lisesi
Müdürlüğü ve Galatasaray Üniversitesi Rektörlüğü,
Demirel'e danışmanlık gibi! (Sahi, acaba neden Demirel, bir önceki dönem Gürüz'ü
tekrarlatmak yerine Teziçi'i seçmeyi akıl
edemedi?..)
Formasyonda Fransız (GS) ekolu onu katılaştırır mı; sanmıyorum. Anglosakson
esnekliğinden haberdar olduğunu ben biliyorum.
Bence adeta Maginot Hattı haline gelmiş YÖK'ü sivilleştirme ve
demokratikleştirme sürecini başlatabilir.
Onu, bunu bilmem: YÖK, bu isimle bir anda 'saygınlık' kazanıverdi.
Aslında kişiler ne kadar önemliymiş! Ve ne kadar bir atama kurumun bünyesinde
değişikliğe kaadirmiş.
YÖK'e ben başkan seçsem, daha iyisini bulamazdım. Her şeyin doğrusu!
Hayret ki hayret! Hala inanasım gelmiyor.
Sezer bunu nasıl düşündü diye!..
Teziç'in el attığı her işi, devrettiği her kurumu düzelttiği biliniyor. Tezi de
'siyasal partiler' olduğuna göre, insan düşünüyor. Komplo
teorisi çerçevesinde değil, inanın.
Ama, ileride, adım gibi eminim ki, medyada sözü edilecektir. Teziç YÖK
Başkanlığı'nda adından bahsedildikçe, kimilerine ilham
verecektir.
Tam da CHP'ye Genel Başkan olacak biri!
Diye beklentiler başlayacaktır. O nedenle ilk ben zikretmiş olayım.
Açıkça da yazayım.
Hiç de fena olmaz.
YÖK ve CHP, 'ancien regime'in, soğuk savaş sonrasında kendini yenilemeyi
başaramayan iki kurumdur. Her ikisinin aynı sorunları
ve Türkiye'ye sorun olma ortaklıkları vardır. İlginç değil mi?
Ve Erdoğan Bey devreye giriyor.
Ne dersiniz, Türk siyasi hayatı ikinci Erdoğan'a mı kavuşuyor?
Ben başarılar diliyorum. Beklentiler içindeyim.
İşi de zor değil. Gürüz'den ve Baykal'dan sonra, her şey gider!.mim kemal
öke.tercüman.13-12-2003