- BATI
VE DİN -
Bu
gün batı İslamın karşısına diniyle değil,teknolojisiyle ve Cumhuriyetten
sonraki medeniyeti,kültürü ve demokrasisiyle çıkmaktadır. H.Yavuz-un deyimiyle;”
Batı hiçbir zaman İslamın karşısına Hristiyanlığı çıkartmadı,kendi medeniyetini
çıkarttı.”[1]
Bu gün dine ve dinlere karşı olan soğukluk,işte Hristiyanlık dininin özellikle
katolikliğin katılığı ve geçmişdeki vahşetle beraber kapalılığı idi.
S.
Ahmed Arvasi-nin önceden inanıp şimdi inanmadığını söyliyen talebesine verdiği
cevapta;” O halde,inandığın şey,gerçekten Allah değilmiş,ölmesi ve yok olması
gereken yanlış bir tanrı fikri imiş.” “Kim bilir,senin red ve inkar ettiğin
“Tanrı fikri” nasıl bir şeydi? Sen,onu kırmakla gerçekte “Allah’a giden
yolda,bir engeli aşmış olmalısın.” İslâmda “ Lâ ilâhe illallah”demek,bütün
“Sahte mabutlardan”kurtularak,Allah’a doğru yol bulmak demektir.”[2]
İnsanlığın
dine bakışını sağlıklı bakış olup olmaması yönüyle ele almalı. Hangi dine,nasıl
bakıyor? Zihninde tasvir ettiği din nasıl bir dindir. Kimin dinidir? Kim
tarafından ortaya konmuştur.? Dine dil uzatmaya çalışanlar Hz. Muhammed ve onun
dinine ve zamanına dil uzatamamaktadırlar. Uzanan dil kişilerin gösterdikleri
veya gösteremeyip temsil edemedikleri dindir. Kişilerin gördükleri ve de
gösterdikleri dinedir. Mesele ise,dinin tam yansıtılmasıdır.
Bediüzzamanın
ifadesiyle;” Eğer biz İslâmiyeti ef’alimizle göstermiş olsaydık,sair dinlerin
mensubları fevc fevc İslâmiyete dahil
olacaklardı.” İslâmımız insanlığımız kadardır. İnsanlığımız
anladığımız,yaşadığımız ve gösterdiğimiz nisbettedir.
Bir
batı devletinin müslüman olmasını beklerken,içte kanayan yara, karıştırma,
müslümanları madden ve manen sıkıntı altında tutup,bir yandan da manevi
çöküntü,büyük bir iç muhasebe ve atağı gerektirmektedir.
Bu
gün batı kendini çokça reklam etmekte,az işini
fazla göstermekte,bizleri kendisine bağlayarak geçmiş ayıplarını örtüp
bizleri körü körüne kendisine bağlamaktadır. Kendi içerisinde üstün
zeka,bilgi,maharet kıtlığına rağmen,olan bir kaçını da göklere
çıkartması,bizlerin ise arş da bollukla bulunan
görmemekte ve görememekte oluşumuz antitez oluşturmaktadır.
Bizim
reklama ihtiyacı olmayan,reklamların kendilerine muhtaç olduğu binlerce dahi
şahsiyetlerimiz mevcuttur. Nitekim İmam-ı Gazali, Mevlâna, Yunus, İmam-ı
Rabbani, Mimar Sinan, İbni Sina ve Bediüzzaman Said Nursi bunlardan belli
başlılarıdırlar. Bu şahsiyetlerin boy boy medyada reklamları yapılmamaktadır.
Zira onlar zaten herkesin hafızalarında
hizmetleriyle kazınmış,silinmez ve dillerinden eksilmez . Onlardan
bahsedilir,onlarla bahis edilir.
Eğer
bu gün batı,bizlerin sahip olmuş olduğumuz bu değerlerin yüzde birine sahip
olmuş olsalardı; yani bir Mevlânaları,bir Yunuslar ve Bediüzzamanları olsa idi,kısa zamanda dünyayı
madden ve manen fethederlerdi. Bu gün kendimizi tanımayan,daha doğrusu unutan
ve tanıtılmayan bizlerin batıyı tanımış
olmaları da düşünülemez.
Batı
sorulduğunda,alınan cevabında kısır olduğu görülecektir. Yani; Batı
nedir?sorusuna;-İşte arabaları.. İşte teknolojileri.. Ve işte aya,uzaya
gidişleri..Ve işte dünyadaki görünen yönleri.. Peki ya görünmeyenleri? İşin
arkasındakiler? Kimden aldıkları? Kimlerle elde ettikleri? Hasılı o bir fert
değil,bir mozaik olmuştur. Mozaik olan biz,fert olarak kalmışız. Mozaiğe karşı
fert münferittir. Münferit kalmaya da mahkumdur. Sonuç yine dinin batı ve
teknolojiye hakimiyetidir. Batı dinine bağlıdır. Bunu Dolarlarının üzerine
yazdıkları şu ifadeyle de te’yid etmektedirler;” İn God we Trust “ (Allah’a
İnanırız.)
Bizi
tenkid ettikleri noktalardan biriside, yeterli inanç özgürlüğünün sağlanmaması.
1998 yılında buldukları diğer olumsuz kararlar; Çoğulculuk ve katılımın
olmaması.. Kamu işleyişindeki yanlışlık.. Silahlı kuvvetlerin sivil denetiminin
olmaması.. Yeterli fikir hürriyetinin bulunmaması.. Refah Partisinin
kapatılması.. İstanbul Belediye Başkanı Tayyib Erdoğanın okuduğu şiirden dolayı
hapsedilmesi...
İslâm
dini;Türk İslâmcılığı,Arap vs. İslâmcılığı ve dini olmayıp,umuma aid evrensel
bir dindir. Dili de kendine has bir dildir.
7-3-1999
MEHMET ÖZÇELİK