www.tercumangazete.com
Atatürk'ün şoförü olduğu belirtilen ve kendisiyle
yüzlerce defa röportaj yapılan Seyfettin ile birde ben konuştum.
Konuşmamız dede-torun havası içinde geçti. Sanki röportaj yapmadık,
eskileri birazdertleştik.
TARTIŞMA YARATACAK AÇIKLAMALAR
UŞAKLIĞI ÖĞRETEMEDİM:Savarona yatında Ürdün Kralı
Abdullah'ın üstüne kahve döken benim. Kral, "Yazık, etrafınızda
terbiyeli kimse kalmamış" deyince, Ata'nın cevabı şu oldu: Ben bu
milleti her şeye alıştırdım ama uşaklığa alıştıramadım.
ATATÜRK 10 KASIM'DA ÖLMEDİ: Gazi yatağa düşünce
İnönü'ye, "Paşam Atatürk çok hasta gel" diye dört defa haber yolladım.
Gelmedi. "Geleyim de beni öldürsün değil mi" dedi. Atatürk 10 Kasım'da
ölmedi. İnönü gizledi. Şimdi bana "Tarihi şaırtıyorsun" derler. Ama
doğru.
İSMET PAŞA'YI HİÇ SEVMEZDİ: Atatürk'ün en çok
sevdiği insanlar Celal Bayar ve Mareşal Fevzi Çakmak'tı. Hiç sevmediği
kimse ise İsmet Paşa idi. İnönü ile aralarının açılmasının üç sebebi
vardır. Biri İzmir suikasti, ikincisi Serbest Fırka olayı. Üçüncüsü Nuri
Conker.
İZMİR SUİKASTI VE KARABEKİR: Kazım Karabekir'in
suikasttan haberi yoktu. Ziya Hurşit Issız bir yerde bombayı atacaktı.
Vali Kazım Paşa (Dirik) istihbarat almış. "Gelmeyin paşam" diye telgraf
çekti. Bunun üzerine Atatürk "Sür kocaoğlan" dedi. Tam gaz İzmir'e
girdik.
4 BİN ASKERLE ROMA'YA GİRERİM: Mussolini bizden
İzmir'i istiyordu. Rodos'a 40 bin asker yığmıştı. İtalyan Sefiri Povli
Çankaya'ya geldi. Atatürk sefire, "Söyle o koca herife; o 40 bin askerle
İzmir'i alamaz ama ben 4 bin Mehmetcikle Roma'ya girerim" diye cevap
verdi.
KADININ ÜSTÜ ARANMAZ: 35 yaşlarında bir kadın
geldi. Ben üstünü aramaya kalkınca Atatürk kızdı. "Kadın aranmaz" dedi.
Kadın kulağına bir şey söyleyip gittikten sonra İsmet Paşa'yı çağırttı.
"O kambur Kemal'e söyle (İnönü'nün abisi) aklını başını toplasın.
İzmir'e gider kamburunu düzeltirim" dedi.
Atatürk'ün şoförü olduğu belirtilen ve kendisiyle
yüzlerce defa röportaj yapılan Seyfettin ile birde ben konuştum.
Konuşmamız dede-torun havası içinde geçti. Sanki röportaj yapmadık,
eskileri birazdertleştik. Atatürk'ün şoförü Seyfettin bey bugün 100
yaşında. Anlattıkları Atatürk ile ilgili gizli kalmış tüm bilgileri
ortaya seriyor. Atatürk'ün ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile yaşamı
boyunca aralarının açık olduğunu ve bunun nedenlerini açıklıyor. Bilinen
bir çok tarihi gerçeklerin küçük farklılar taşıdığını anlatıyor. Ancak
bu anlatım o olayın bilinen seyrini değiştiriyor. Seyfettin bey
Atatürk'ün 10 Kasım'dan
önce öldüğünü bunu İsmet İnönü'nün sakladığını öne
sürüyor. Atatürk'ün İtalyan elçisine verdiği cevap ise oldukça ilginç.
Kimi zaman, Atatürk bir şoför amir ilişkisini de
geçerek dost masaları kurduklarını söyleyen Seyfettin Yağız 'ın en
ilginç anektodu ise "Ben bu millete uşaklık yapmayı öğretemedim" sözüyle
ilgili. İşte Seyfettin beyin anlatımıyla o meşhur olay. "Ürdün Kralı
Abdullah ile Sayonora yatındayız. Kahveyi götürmesi için garson aradık
bulamadık. Ben Kahveyi götürmek için Atatürk'ten izin aldım. Kahveyi
götürürken ayağım takıldı. Kahveyle beraber kralın üstün düştüm. Bana
tek kelime birşey demedi.
Sonra Arapça, 'Yazık! Atatürk'ün etrafında
terbiyeli kimse kalmadı' demiş. Bunun üzerine Atatürk, 'Ben Türk
milletine her şeyi alıştırdım ama uşaklığa alıştıramadım' dedi." 4 bin
askerle Roma'ya girerim Elbette, Seyfettin beyin Atatürk'ün şoförü
olduğu gerçeğini kabul edersek bugünlerde 100 yaşında.
O nedenle anlattığı bir çok olayın doğruluğu
tartışılır. Ancak bu yaştaki bir kişinin bu kadar olayı hatırlayabilmesi
oldukça ilginç. Ve hayal dünyasını bu kadar çalıştırabilmesi ise
imkansız. Seyfettin bey İtalyan sefiri ile Atatürk arasında İtalyanca
tercümanlık da yapmış. Konuşmaların bir kısmını
mükemmel bir İtalyanca ile anlattı. "Mussoloni
bütün dünyaya meydan okuyordu. Rodos adasına 40 bin asker yığmış.
İzmir'i istiyor bizden. İtalyan sefiri Povli Atatürk'ün yanına geldi.
Atatürk gece adamıydı.
Ben onunla sabaha kadar beraberdim. Bana 'Sor
bakalım niye geldi?' dedi. O da 'Eğer 4 ay içinde İzmir'i bize
vermezsen, zorla alacağız' diye cevap verdi. Atatürk, 'Ben yarın cevap
vereceğim' dedi. Ben İtalyan sefirine, 'Yarın sabah 9'da gel. Atatürk
cevabını o zaman verecek' dedim. Ayakkabısını
giydiren ben, çorabını giydiren ben. Yemeğini yapan
ben. İtalyan sefiri ertesi gün sabah 9'u çeyrek geçe geldi. Atatürk
işaret parmağını kaldırarak İtalyan sefirine 'söyle o koca herife, o 40
bin askerle İzmir'i alamaz ama ben 4 bin mehmetcikle Roma'ya girerim.'
Bir gecede İskenderun'u tak diye aldık.
Bak şimdi Kıbrıs'ı alamıyoruz. “ Anlattıklarıyla
beni hayrete düşüren Seyfettin Yağız'ın bundan sonra okuyacağınız
anıları dudak uçuklatacak cinsten. Bu yüzden noktasına virgülüne
dokunmadan tarihçilerin bilgisine sunuyorum.
İzmir suikastının iç yüzü.....
"Bunlar o vakit Kazım Karabekir'in evinde
toplanıyorlar. Başlarında Ziya Hurşit var. Kazım Karabekir'in Atatürk'e
suikast yapıldığından haberi yok. Onun için evini açıyor. İstiklal
Mahkemesi Başkanı ve onun yaveri Ali Kılıç, Hüsnü Bey, Avni Bey, Nüri
Bey. Bunlar itiraf etti. Kazım Karabekir 'in evinde toplandık dediler.
Atatürk ile Kazım Karabekir 'i düşman etmek için. Atatürk bunun üzerine
Karabekir'i Moda 'da bir eve hapsetti. İdam ettirmedi. Kazım bey orada
sürekli kitap yazdı." Paşam paşam
"Marif Vekili (Milli Eğitim Bakanı) Necati Bey
vardı. Atatürk onu çok severdi. Necati bey ölünce İsmet paşa, Atatürk'e
danışmadan Adnan Kotan'ı maarif vekili yaptı. Birgün Dolmabahçe
Sarayı'ndayız. İri yarı şişman bir adam elinde tavuk, oturuyor. Atatürk
dedi ki, 'Git bak bakalım bu adam kim?' Bende adamın yanına gidip,
'Beyefendi siz kimsiniz' diye sordum. Beni azarladı. Bak dedim beni
azarlama. O zaman onu masaya çağırdılar. Atatürk ona, 'Marif vekili
olmak için ne lazım' diye sordu. Adnan bey de, 'Efendim talebeler olmaz
ama.....' Atatürk ona imza attırdı. Onu meclise sokmadı. İsmet Paşa
geceleyin
geldiğinde şövalye kılıcıyla, 'Paşam paşam ben
başvekil olmak istiyorum' dedi. Atatürk de onu halef yaptı. Celal
Bayar'ı da selef yaptı.
Paşam Atatürk hasta "Atatürk hastalanıp yatağa
düştüğünde İsmet Paşa 'ya haber verdim. 'Paşam Atatürk çok hasta gel.'
Gelmedi, 'Geleyim de beni öldürsün değil mi?' dedi. Araları maarif
vekili Adnan Kotan yüzünden
bozuktu. Bir de son zamanlarda İsmet Paşa,
Atatürk'e karşı tavır aldı. Şapkasını çıkarmamaya başladı. Karşısında
ayak ayak üstüne attı. 4 defa çağırdım gelmedi. Bir de Serbet Fırka
vardı. Bu olaydan sonra tamamen araları açıldı." Kadının üstü aranmaz
"Atatürk en çok kuru fasulyeyi ve nohutu severdi. Et yemezdi. Sakız
leblebisiyle rakı içerdi. Yenice sigarası içerdi. Bana da kocaoğlan
derdi. Birgün 'Kocaoğlan ben ölürsem bu memleket felakete gider. Bu
sağır (İsmet Paşa'ya sağır derdi) memleketi yok edecek' dedi. Birgün
karşılıklı rakı içiyoruz. Bir kadın geldi 35 yaşlarında. Ben üstünü
aramaya kalktım Atatürk kızdı, 'Kadın aranmaz' dedi. Kadın Atatürk'ün
kulağına birşey söyledi ve gitti. O gittikten sonra Atatürk, 'O sağırı
bul, hemen yanıma
gelsin.' İsmet Paşa geldi. 'İzmir'de bir kambur
Kemal varmış. (Kambur Kemal de İsmet Paşa'nın abisi.)Söyle o Kambur
Kemal'e aklını başına toplasın. Gider o kamburunu düzeltirim' diye
konuştu Atatürk.î Taşı toprağı altın memleket
"Birine kızdığı vakit katiyyen yüzüne vurmazdı.
Birgün İngiltere Kralı Edward geldi. Dolmabahçe Sarayı'ndan içeri
girerken ayağı kaydı düştü. Benden mendil istedi. Atatürk bana, "Söyle o
krala burası Türkiye. Taşı toprağı altın gibi tertemizdir . Mendil
istemez" dedi. İnönü'yü sevmemesi için 3 neden
"Atatürk'ün en çok sevdiği insan Celal Bayar ve
Mareşal Fevzi Çakmak 'dı. Hiç sevmediği kimse ise İsmet Paşa idi. İsmet
Paşa ile aralarının bozuk olmasının sebebi, üç şeye dayanıyor. Birincisi
İzmir suikastı, ikincisi serbest Fırka. Üçüncüsü Nuri Conker.î İzmir
suikastını düzenleyen kimdi?
"Kazım Karabekir 'in suikastten haberi yoktu. Ziya
Hurşit, Avni bey, Nuri Bey, Sait bey ve Rüştü bey. Biz izmir'e giderken
güzergah belli. Isısız bir yerde bombayı atacaklar ve Atatürk'ü
öldürecekler. Fakat İzmir Valisi Kazım Paşa haber alıyor ve Atatürk'e
telgraf çekiyor. Biz de Atatürk ile İzmir'e doğru hareket ediyoruz.
Telgraf geldi 'Paşam İzmir'e gelmeyin.' Bunun üzerine Atatürk, 'Sür
Kocaoğlan İzmir'e' dedi. Tam gaz İzmir'e girdik.î Ata 'nın ölümünü
gizledi "Onu çok özlüyorum. O olsaydı ben buralarda olur muydum? Atatürk
10 Kasım'da ölmedi. Söylersem tarihi şaşırtıyorsun diyorlar. Atatürk
öldükten sonra beni Dolmabahçe'ye kapattılar. Dışarı çıkmamı
istemediler." |