"Küçük Bekir,bir gün hayatına tön verecek bir rüya gördü.Yatağından fırladığında hala şu kelimeleri tekrarlayıp duruyordu:
"Yaparım efendim,emredersiniz efendim,binerim efendim,giderim efendim!"
Dakikalarca süren bu konuşmalardan sonra terler içinde tekrar yatağına uzandı.Oğlunun fevkalade halini seyreden annesi,durumu ibretle seyretti ve üzerini şefkatle örttü.
Sabahleyin uyandığında annesinin sorusu üzerine,gördüğü rüyayı anlattı.Rüyasında Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed'i(a.s.m)görmüştü.Onunla birlikte Ebu Cehilin ordusuna karşı mücadele veriyordu.Efendimizin(a.s.m)yanında Hz.Ebubekir(r.a),Hz.Ali(r.a),Hz.Ömer'de(r.a) vardı.Peygamberimiz(a.s.m)savaşa katılmak isteyen küçük Bekir'e kendi miğferini ve zırhını giydirmiş,kâfirlere karşı savaşmak üzere emirler vermiş,o da bu emirleri tam bir teslimiyetle kabul etmişti.
Annesi,"Müjde oğlum!"dedi."Bu rüya,bir müjde.Efendimizin(a.s.m)zırhını giymen,herkese nasib olmayan bir şey.Herhalde sen,bu devrin Ebu Cehilleriyle savaşmakla görevlisin."
Aynı gece oğlunun kulağına fısıldadı:
"Sen büyük adam olacaksın oğlum,okuyup büyük işler yapacaksın."(Hayatını davasına dayan adam.İhsan Atasoy.17-18)