İMAM-I A'ZAM HAZRETLERİ'NDEN
BİR HİKÂYE
Yezid b. el-Leys Hazreti İmam irtihal ettikten sonra şahit olduğu bir hadiseyi
şöyle nakletmiş tir:
— Birgün mescitte yatsı namazını kılarken imam «Zilzal» süresini okuyordu. Ebû
Hanife de namaz kıldıran imamın arkasında idi. Namaz bittikten sonra bütün
cemaat çıktı. İmam Ebu Hanife tefekkür halinde olduğu yerde kaldı. Onu rahatsız
etmemek için kandili söndürmeden çıkıp gittim. Kandilin içindeki yağ çok azdı.
Sabah namazı için geldiğimde İmam Ebu Hanife'yi ayakta olduğu halde sakalını
eline almış şöyle yalvarmakta olduğunu gördüm:
— Ey zerre kadar hayra mükafat, şerre de ceza terettüp ettiren Allahım! Kulun
Numan'ı Cehennem azabından ve ona yaklaştıran şeylerden koru! Ben aciz kulunu
geniş rahmetine idhal et!
Kandile baktım hâlâ yanıyordu. Beni görünce kandili mi alacaksın? Dedi. Ben:
— Hayır! Sabah namazının ezanını okudum, dedim. Hazreti İmam gözümün içine
bakarak bana:
— Gördüğünü gizle, kimseye söyleme, dedi. Sabah namazının sünnetini kıldıktan
sonra tekrar oturdu. Daha sonra da bizimle beraber cemaatla akşam aldığı
abdestle sabah namazını kıldı.
Müezzin akşam abdestiyle İmam'ın sabah namazını kıldığını akşam çıkarken caminin
kapısını kilitlediğinden anlamaktadır.
************************************************
SABAHA KADAR İBADET
Karşıdan İmam-ı A'zam Hazretlerinin geldiğini gören bir kişi:
— İşte akşam abdestiyle sabaha kadar ibadet edip de sabah namazını da aynı
abdestle kılan adam buymuş diye konuştu. İmam-ı A'zam o zamana kadar öyle
yapmıyordu. Fakat bu sözleri duyunca:
— Bende olmayan bir ibadetle vasıflandırılmaktan ve Allah'ın huzuruna öyle
çıkmaktan haya ederim, dedi ve ondan sonra kırk sene akşam abdestiyle sabah
namazını kıldı.