Emekli
Pakistanlı general Hamid Gül, United Press International'a verdiği bir
röportajda 11 Eylül saldırılarının ABD Hava Kuvvetleri'nde İsrail'le
işbirliği halinde olan hain unsurlar tarafından yapıldığını iddia etti.
De
Borchgrave (UPI Editörü): Kara 11 Eylül'ü kim yaptı?
MOSSAD
ve işbirlikçileri yaptı. ABD 11 tane istihbarat servisine yılda 40 milyar
dolar harcıyor. Bu, 10 yılda 400 milyar dolar eder. Buna rağmen Bush
yönetimi bu saldırının sürpriz olduğunu söyleyebiliyor. Buna inanmıyorum.
Dünya Ticaret Merkezi'nin ikinci kulesinin vurulmasından sonraki 10 dakika
içinde CNN Üsame Bin Ladin'in saldırıyı yaptığını açıkladı. Ama bu, gerçek
suçluların hedef şaşırtma amacıyla bilinçli olarak verdiği bir bilgiydi.
Bu bilgi, anında önyargı oluşturdu ve kamuoyu düşüncesini bir transa
(kapılıp gitme hali) soktu. Öyle ki, istihbarat elemanları bile artık
kendi başlarına düşünemediler.
Yani,
Bin Ladin'in bu saldırıyı yapmadığına daha şimdiden eminsiniz?
Bin
Ladin ve arkadaşlarını tanıyorum. Burada, Avrupa'da, Ortadoğu'da onlarla
beraber oldum. Bu adamlar en iyi üniversitelerden, çok etkileyici
derecelerle mezun olmuş ve İngilizce'yi kusursuz bir şekilde konuşan üstün
zekalı insanlardır. Bunlar, fundamental İslamî değerleri yeniden
keşfettiler.
Çoğu,
Körfez ülkelerinin saltanat ailelerinden gelen, ailelerinin ilahi kanunu
dalgaya almalarından, milyarlarca doları evhamlarını tatmin etmek için
harcamalarından, kendi başlarına özel jetlerle turlamalarından ve
Akdeniz'de büyük özel gemilerle haftalar süren gezilere çıkmalarından
dolayı kinle dolmuş insanlardır. Üsame'nin yetiştirdiği en iyi
elemanlarının çoğu Amerika'nın koruması altındaki, milyonlarca fakir
kişinin insanlık onuru aradığı feodal bölgelerden çıkmıştır.
Müslüman
olan Hristiyanlar'ın bulunduğu Merree'deki bir okulu bile gördüm. Şu anda,
13 yaşındaki kızımın da okuduğu bu okul buraya 60 km. uzaklıktadır. Genç
kızlar bana Üsame'nin kahramanları olduğunu söylediler. Üsame'nin
müridleri, nerede savaşırlarsa savaşsınlar, her zaman Mücahitler'le
beraber anılırlar, İslam'ı ve değerlerini müdafaa ederler.
Peki,
size Üsame'nin 11 Eylül saldırılarının arkasında olmadığını düşündürten
nedir?
Bir
dağdaki bir mağaradan ya da bir çiftçinin ahırından mı? Biraz ciddi
olalım. Üsame, İslam adına Amerika ve İsrail emperyalizmine karşı kıyama
kalkmakla sayısız insana ilham kaynağı olmuştur. Ama, onun böylesine
sofistike bir operasyonu yapabilecek imkanları yoktur.
Neden
MOSSAD?
MOSSAD
ve Amerikalı ortakları açık suçlulardır. Bu suçtan kim fayda görüyor? İkiz
kulelere yapılan saldırı sabah saat 08:45'te başlıyor, dört uçak
belirlenmiş hava rotalarından sapıyor ve hiçbir hava trafik kontrolörü
alarm vermiyor. Ve saat 10:00'a kadar hiçbir Hava Kuvvetleri jeti
kımıldatılmıyor.
Bu,
aynı zamanda küçük çaplı bir Hava Kuvvetleri ihtilaline de işaret ediyor.
Belki de, Pentagon'a karşı olmuştur öyle bir şey. Radarlar kilitlenmiş,
transponderler durmuş. Hiç IFF -Dost musun, düşman mısın-
sorgulaması-uyarısı yapılmamış. Pakistan'da, eğer IFF'e cavap verilmezse,
başka hiçbir sorgulama yapılmadan anında jetler havalandırılır ve o uçak
düşürülür. Bu, çok açık bir şekilde içerden yapılmış bir iştir. Bush
korktu ve hemen bir nükleer korunma mahzenine götürüldü. Adam, açık bir
şekilde nükleer bir ortamın oluşmasından korkuyordu. Bu, kim olabilirdi?
Bu da, Kennedy suikastından sonraya bulutlara karışan Warren raporu gibi,
soruşturmalar sırasında buhar olup uçacak mı?
Bu
noktada, birileri çıkıp, sen ne saçmalıyorsun, diyebilir. Böylesine
vahşice işlenmiş bir cinayetten çıkarı ne olabilir ki? Bu, sadece İslamcı
aşırı uçların inandıkları, mutemelen yön saptırıp dikkatleri gerçek
suçluların üstüne yıkılmasını önlemek için pişirip piyasaya sürdükleri bir
bilgi parçasıdır.
Yahudiler
Bush 41 denen Baba Bush'un ikinci kez kazanmasını kesin bir şekilde
engellediler. Baba Bush'un "Barışa karşılık toprak" projesi için
Filistin'de uyguladığı baskı İsrail'in işine gelmiyordu. Oğul Bush'a da
karşıydılar, çünkü, oğul Bush petrol çıkarlarına ve Körfez ülkelerine çok
yakın birisidir. Baba Bush ve Jim Baker, oğul Bush için 150 milyon dolar
topladılar. Bunun çoğu ya Ortadoğu'daki uzantılarından ve ya Amerikalı
aracılarından gelmişti. Bush 41 ve Baker, sade vatandaşlar olarak Suudi
Arabistan ve İran ile yeni ilişkileri düzenlediler. Bu bilgiyi, her iki
ülkedeki kaynaklarımdan aldım. Dolayısıyle, Bush 43 projesi de İsrail için
büyük bir tehlikeydi.
Bush
43, Florida'da seçimi alınca Yahudiler şok olmuştu. Al Gore için büyük
paralar ortaya koymuşlardı. İsrail, emperyalist gardiyanına, "global
kapitalizm" emelini daha ileriye götürebilmesi için tam kapsamlı askeri,
politik ve ekonomik planının uygulanması için bu afeti bir yol açıcı
olarak olarak kullanma fırsatı verdi.
10
yıl önce Saddam'a yenilmelerinin acısını çıkarmak için Colin Powell
dikkatli, diğerleri ise pervasız davranırken "global ajanda" hâlâ aynıdır.
İsrail, demografik olarak ast olmasına az bir zaman kaldığını biliyor.
İsrail, terörizmle doğmuş ve Filistinliler'i terör taktikleri ile sefil ve
kıtkanat geçinebildikleri mülteci kamplarına zorladı. Şimdi ise
Pakistan'ın nükleer etkinliğinden çok korkuyor.
İsrail,
şimdi Bush ailesine beklediği fırsatı vermiştir. Artık 'Bush'lar
Amerika'nın Körfez'e attığı temeli daha da sağlamlaştırabilir. Ve Orta
Asya'daki askeri varlığının süresini uzatarak Hazar Denizi'nde konrolünü
tamamen sağlayabilir. Bush, İslamcı fundamentalistlerin asıl atılımlarını
modern zamanda, CIA ürünü olarak Sovyetler'e karşı örtülü savaş için
kullandıklarında attıkları gerçeğini çok rahat bir şekilde küçümsüyor, ya
da kendisine anlatılmamıştır bu. O zaman ben de içlerindeydim.
PERVEZ MÜŞERREF ORDUDA ÖĞRENCİMDİ
Başkan
(Pervez) Müşerref ABD'yi destekleyen çok güçlü açıklamalar yaptı.
Müşerref
orduda öğrencimdi. İyi bir insan, ama İslam'dan anlamaz. Bu asker asla
kitlelere karşı savaşmayacak. Eğer bıçak kemiğe dayanırsa, Müşerref, halka
karşı gelmek yerine Amerika'ya hayır diyecek. Karşısında bir avuç kızgın
halk yok sadece. Kendisinin verilerine göre bile nüfusun yüzde 10'u 15'i
savaşmaya istekli. Başlangıç için Karaçi Limanı'nı kapatacaklar. Bir ülke
ciğerleri olmadan nefes alamaz.
Üsame'nin
terör organizasyonuna dönelim yine. ABD'nin Tanzanya ve Kenya'daki
büyükelçiliklerinin bombalanması olaylarının arkasında kim vardı?
MOSSAD
o iki ülkede de güçlüdür. Uganda'daki rehineleri kurtarmak için İsrail'in
yaptığı operasyonu hatırlıyor musunuz? Hem Kenya, hem de Tanzanya lojistik
kuyruğun bir parçasıydı. Üsame'nin, sözüm ona bir arkadaşı Karaçi
Havaalanı'nda mimlenmişti.
Hadise
8 Ağustos 1999'da olmuş ve 10 Ağustos'ta sinek kaydı traşıyla bir adam
Karaçi Havaalanı'na iner ve sakallı bir adamın pasaportunu memura
gösterir. Bu senin pasaportun değil, denilmişti adama.
Sonra
adam memuru 200 rupi rüşvet vererek satın almaya çalışmıştı. Şartlar
gözönüne alındığında çok gülünç bir rakamdır bu.
Memur
hayır der, adamı içeri atar ve derhal şarkısını seslendirmeye başlar. Bu
mantıklı değil. Üsame bana, Kur'an üzerine yemin etti ve o yeminlerine
sadıktır. Samimi Müslümanlar masum sivilleri -içlerinde çok sayıda
Müslüman kurban da vardı- öldürmezler. Pasaport, mutlaka adam uçakta
uyurken değiştirilmiştir.
Bütün
bunlar MOSSAD'ın tekniklerini andırıyor. Mücahitler 10 yıl boyunca
Sovyetler'e karşı karşı savaştılar.
Dünyanın
hiçbir yerinde hiçbir Sovyet elçiliğine dokunulmadı. Dolayısıyle bunu
yapanlar Üsame'nin müridleri olamaz.
PAKİSTAN'I İSTİKRARSIZ HALE GETİRMEK
Pakistan'ın
istikrarsızlığa uğratılması ABD'nin planları arasındadır. Çünkü, Pakistan
nükleer kabiliyeti olan Müslüman bir ülkedir. ABD, iç etme politikasının
bir parçası olarak Pakistan'ı, Çin'den koparmak istiyor. Başkan Nixon'ın
kitabı "Gerçek Savaş", 21. yüzyılın süper gücünün Çin olacağını söylüyor.
ABD, iki Müslüman devletin nükleer silahları olabileceği anlayışını
tersine çevirmek için Pakistan ile Afganistan arasında da düşmanlıklar
yaratıyor. Bush 43, jeo-politik bilen şahıslar tarafından kullanıldığını
farkedemiyor. O yönetmiyor, yönetiliyor. Onun tüm yapabildiği, "Aranıyor:
Ölü ya da Diri" kültürü çerçevesinde düşünebilmektir. Bu, Hollwood'un
insanları şartlandırdığı düşünme biçimidir.
PENTAGON BÜTÇESİ ARTIK SORGULANAMIYOR
Yaz
boyu ABD'nin daralan bütçe fazlasını ve Pentagon'un 21. yüzyılda yapması
gereken modernizasyon için yeterli fonları alamayacağını duyuyorduk. Şimdi
ise birden Pentagon istediğini alıyor. Demokratik Partililer bile hiçbir
itirazda bulunmadılar. Her şey ne kadar da kolay! Şimdi, çok merhametli
sivil özgürlük kuruluşlarınız bile, milletler üstü kapitalizmin
hegemonyasının genişlemesini korumak için dokunulmazlıkla
ödüllendirilebilirler. Şimdi, anti-globalizasyon göstericilerini ezmek
için yeni bir bahane daha var artık.
Bu
ropörtaj 16 Ekim 2001 tarihli Yeni Şafak gazetesinden alınmıştır. |