9/11 ve MOSSAD-El Kaide bağlantısı!
ABD'nin "terörizmle savaş"ında sık sık kullandığı bir "psikolojik savaş"
ürünü kelime var: terörist cells; "uyuyan teröristler". 9/11 çerçevesinde
İngiliz basınında bugünlerde başka bir kelime daha masaya yatırıldı : Spy
cells; "uyuyan casuslar". Glasgow Herald gazetesinin 2 Kasım Pazar günkü
nüshasında Neil Mackay imzalı 'İsrailliler, İkiz Kulelere uçakların
çakılmasını film gibi seyrettiler' başlıklı bir haber vardı. Haber, El
Cezire, El Ahram veya Karachi Dawn'da yayımlansaydı "klasik antisemitik"
yaklaşımlardan biri olarak algılanırdı. Oysa "Uyuyan MOSSAD casusları ile 11
Eylül-El-Kaida bağlantısı" iddialarının yazarı bir İngiliz. İngiltere'de
İsrail'in en tehlikeli ülke olarak görülmesi boş yere değil!
Fransız istihbaratına göre 'Uyuyan Arap teröristler', Aralık 2000'den Nisan
2001'de kadar Phoenix, Arizona, Miami, Hollywood ve Florida'da 'uyuyan
İsrailli casuslar'ın gölge takibinde yaşamış! 11 Eylül'ün iki lideri
Muhammed Atta ve Marwan al-Shehi'yi bir grup izlerken, Hamburg'dan
ayrıldıktan sonra Hollywood ve Florida yaşayan 3 intiharcıyı diğer bir
Mossad grubu takip etmiş. 25 bin kişinin yaşadığı Hollywood'da birbirine
yakın yaşayan 5 eylemcinin komşuları Bahar 2001'den beri ABD'ye merak saran
resim öğrencilerinin üçü. Hemde Atta ve Shehi'nin kiraladığı dairenin kapı
komşusu olarak. 2 öğrenci de nedense 8 intiharcının yaşadığı kuzey kenti
Fort Lauderdale'yı tercih etmiş. MOSSAD yetkilileri bizzat gelerek Ağustos
2001'de FBI'ya 200 potansiyel teröristin listesini vermiş, ama eylemin ABD
dışındaki hedeflere yapılacağını ileri sürerek bir nevi hedef saptırmış!
En sırlı olay ise kuşkusuz zanlı 5 Yahudinin hâlâ cevaplanamayan tavırları.
İkiz Kulelerin yıkılışını seyrederken sevinç çığlıkları atan 5 Yahudi genç,
beyaz renkli Chevrolet van kendisini polise Maria olarak tanıtan bir
Amerikalının rezerve yerine park etmişti. 911'i arayan Maria, polise "Bir
grup adam benim parkımda minivanları üzerine çıkarak adeta film izlermiş
gibi faciayı mutluluk içinde seyrediyorlar. Bana şok geçiriyorlarmış gibi
gelmedi" dedi. Maria, arabanın plakasını da almayı başardı. FBI devreye
girince Urban Moving şirketine kayıtlı araç, içinde 5 Yahudi gençle New
Jersey's Giants stadyumunda bulundu. Arabanın içinde 4700 USD, yabancı
pasaportlar, 19 intihar eylemcisinin kullandığı Stanley Knife tipinde
çakı-bıçak vardı. Aracı kullanan Yahudi genç polise verdiği ilk ifadede
şunları söyledi: 'Biz İsrailliyiz, Sizinle bir sorunumuz yok. Filistinliler
problemdir.'
Şöforün ismi Sivan Kurzberg. Diğer gençler ise kardeşleri Paul, Yaron Shmuel,
Oded Ellner ve Omer Marmari. Nedense bu gençler diğer zanlılar gibi hapiste
tutulmadı, transfer edilerek FBI gözetimine verildi ve İstihbarata Karşı
Koyma Şubesi Suçlular Bölümüne alındılar. FBI, taşınma hazırlıkları yapan
Urban Moving'in Yahudi sahibi Dominik Otto Suter ile görüştü; tekrar
ifadesine başvurmak için birkaç gün sonra geri döndüğünde ailesini de yanına
alarak İsrail'e döndüğü ortaya çıktı. Firmanın bir işçisi, İkiz Kulelerin
çöküşü sırasında işçilerin güldüğünü ve kendisine "şimdi bizim ne ile
uğraştığımızı ABD bilecek" dediğini bildirdi. CIA'nın Teröre Karşı
Operasyonlar Eski Başkanı Vince Cannistraro, araştırma derinleştirildikçe
MOSSAD'a çalışan İsraillilerin belirlendiğini, Urban Moving şirketinin
'radikal İslam'a karşı mücadele için MOSSAD tarafından kurulduğuna
inanıldığını açıkladı.
İki haftalık gözaltından sonra İsrailli zanlıların göçmenlik yasalarını
ihlal (!) ettikleri gerekçesiyle sınır dışı edilmelerine karar verildi. Anca
CIA, devreye girerek zanlıların 2 ay daha gözetimde kalmasını sağladı.
Normalde iki defa "polygraph test"inden geçirilmesi ve "7 yalan detektör"ine
bağlanması gereken Yahudiler, alelacele Kasım 2001 yılında sınırdışı
edildiler.
ABD hükümeti, MOSSAD'ın halen HAMAS, İslami Cihat gibi örgütlerin para
kaynakları konusunda ABD'de istihbarat çalışmasında bulunduğunu belirtiyor.
İsrail'in Washington büyükelçiliği diplomatı Mark Regev, gençlerin olayı
İnternet'den öğrendiğini, daha iyi seyredebilmek için yakınlaştığını
belirterek, olayı "Gençlik aptallığı" diyerek geçiştirdi. Oysa New York
Jewish Gazetesi, Mart 2002 nüshasında Urban Moving System şirketinin MOSSAD
elemanlarının çalışmalarına zemin hazırladığını, kurumun radikal Arapları
izlediğini kabul ederken, gözaltına alınan gençlerin 11 Eylül hakkında hiç
bir şey bilmediğini savundu. Boston's Political'in tecrübeli araştırma
görevlisi Chip Berlet, ABD'nin stratejik ortakları İngiltere ve İsrail'le
yaptığı gizli anlaşmaya göre yakalanan casusular, zarar verilmeden,
sorgulamadan, "vize ihlali" gerekçesiyle iade edileceğini yazdı.
11 Eylül'den sonra terörizmle savaş için acilen çıkartılan 'Patriot Akt ve
Göçmen Yasası' nedeniyle bugüne kadar 60 İsrailli gözaltına alındı. Fox TV
bile, Yahudi ajanlarının 11 Eylül eylemcilerini bir gölge gibi takip
ettiğini, olayın faillerini bildiği halde İsraili casusların bilgi
vermediğini ileri sürüyor.
2001 baharında ABD'ye girmiş 140 kadar MOSSAD casusu yakalanmış. FBI, MOSSAD
elemanlarının "Art students" vize aldığını ve hükümet binalarına, hatta
gizli servislere resim satma bahanesiyle girdiğini bir uyarı mektubu ile
bildirmiş. Mesela biri Bezalel Academy of Art and Design'da olduğunu
söylemiş, okulun sözcüsü Pnina Calpen ise son 10 yıldır bildirilen isimde
öğrenci olmadığını açıklamış.
Bu araştırmanın yazarı Neil Mackay şu sonuca varmış: İsrail, ABD sınırları
içinde ' radikal İslamcıları' takip ederken, 11 Eylül eylemini yapacak
grubun planlarına da büyük ihtimalle ulaştı. Ancak bunu ABD'ye söylemedi.
İkiz Kuleler vurulursa, ABD'nin sonu olmayan bir savaşa girerek İsrail'in
düşmanlarına karşı sınırsız bir güç kullanma imkânı sağlayacağını biliyordu!
ngonultas@tercumangazete.com |